“Gönüllülük” olgusunun sanırım en görünür olduğu, herkesin gönüllü olmak için heves ettiği dönem afetlerden hemen sonraki zaman aralığıdır. Bu dönemlerde afet bölgesindeki topluluklar ciddi anlamda desteğe ve yardıma ihtiyaç duyar; bununla beraber gönüllüler de afetlerden etkilenen bölgelerin yeniden inşa edilmesinde, afetlerin etkilerinin azaltılmasında kendilerinde önemli bir rol ve sorumluluk hissederler. Afet sonrası süreçlerde gönüllüler daha çok gıda ve malzeme dağıtma, enkaz kaldırma ve temizleme, afetten etkilenenlere duygusal destek sağlama, tıbbi operasyonlara ve kurtarma eylemlerine yardımcı olma gibi temel hizmetler sunarlar. Elbette afet sonrası dönemde gönüllülük, toplulukların ayağa kalkması ve rehabilitasyonu için çok önemlidir. Bu dönemde dayanışma duygusu artar ve topluluk ruhu öne çıkar, bu da gönüllülüğe yönelik tutumlarda ve gönüllü sayısında bir artışa yol açar. Bu olgu çeşitli faktörlere bağlanabilir. İlk olarak, bir afetin hemen sonrası, aciliyet duygusu ve acil yardım ihtiyacı yaratır. İnsanlar felaketin yol açtığı ani etkiyi ve yıkımı görerek harekete geçmeye ve ellerinden gelen her türlü yardımı yapmaya motive olurlar. İkinci olarak, afetlerin medyada yer alması genellikle gönüllülere duyulan ihtiyacı vurgulamakta ve bireyleri zamanlarıyla ve becerileriyle katkıda bulunmaya teşvik etmektedir. Son olarak, afet sonrası dönem insanların dayanıklılığını ve merhametini ortaya çıkardığı için insanların en iyi yönlerini de ortaya çıkarır. Zorluklar karşısında bireyler birbirlerine destek olmak ve moral vermek için bir araya gelirler. Bu, etkilenen topluluklara umut ve istikrar getirmek için özveriyle çalışan gönüllülerin hikâyelerinde görülmektedir. Afet sonrası gönüllülüğün toplulukların rehabilitasyonu için çok önemli olduğu ilgili literatürle de desteklenmektedir.
Gönüllüler daha çok afete müdahale ve iyileştirme çalışmalarında önemli roller oynamaktadırlar. Araştırmalar afete yardım faaliyetlerinde resmî müdahale çabalarındaki boşlukları gönüllülerin doldurduğunu ve hemen sonrasında uzun vadeli toparlanma sürecinde destek sağladığını göstermiştir. Bununla birlikte birçok gönüllünün afet gönüllülüğü hakkında önceden bilgisi olmayabileceğini ve gönüllü olma fırsatını tesadüfen bulmuş olabileceğini unutmamak önemlidir. Bu durum, potansiyel gönüllülerin ilgisini çekmek için proaktif sosyal yardıma ve eğitime duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. İlgili literatür aynı zamanda gönüllülerinin özellikle risk iletişimi ve erken uyarıyı yayma konularında afet yönetimi kapasitesini arttırma potansiyelini vurgulamaktadır. Bu da afete maruziyeti yüksek bölgelerde erişim ve desteği en üst düzeye çıkarmak için gönüllülükten bir sosyal sermaye biçimi olarak yararlanmanın öneminin altını çizmektedir. Ayrıca, afet müdahalesinde gönüllülerin yeri, sağlık alanı da dâhil çeşitli bağlamlarda incelenmiştir. Örneğin hemşirelik öğrencileri gönüllü yardım faaliyetlerinde değerli kaynaklar olarak tanımlanmış ve bir afet sonrasında uzman gönüllü görevini yerine getirmek için gerekli bilgi ve becerileri getirmiştir. Ayrıca gönüllü psikiyatristler, afetlerden kısa bir süre sonra hayatta kalanlara ruh sağlığı müdahaleleri ve desteği sağlamada etkili olmuş ve etkilenen nüfusun çok boyutlu ihtiyaçlarının karşılanmasında gönüllülerin verebileceği çeşitli desteklerin altını çizmiştir. Bununla birlikte afetlerde gönüllülükle ilişkili potansiyel zorlukları kabul etmek önemlidir. Gönüllüler değerli varlıklar olsalar da afet bölgelerine gelen bağlantısız veya “spontane” gönüllüler müdahale çabalarını istemeden engelleyebilir. Bu nedenle afet müdahale çalışmalarına etkili bir şekilde uyum sağlamaları için gönüllülerin rollerini, sorumluluklarını ve eğitimlerini net bir şekilde belirlemek çok önemlidir. Sonuç olarak afetlerde ve sonrasında gönüllülük afet yönetiminin kritik bir parçasıdır. Proaktif sosyal yardım, eğitim ve net görev tanımları yoluyla gönüllülerin katılımını sağlamak ve onları desteklemek, afetlere müdahaleye ve uzun vadeli iyileştirme çabalarına katkılarını en üst düzeye çıkarabilir.
Bir afetin ardından, yardım ve desteğe duyulan ihtiyaç genellikle artar. Gönüllüler temel kaynaklar, yenilikler sağlar ve topluluğun toparlanmasına yardımcı olur. Gönüllüler; arama ve kurtarma çalışmalarına yardımcı olmak, tıbbi yardım sağlamak, malzeme dağıtmak, afetten etkilenen bireylere duygusal destek sunmak ve yeniden inşa çabalarına yardımcı olmak noktasında zamanlarına, becerilerine ve enerjilerine dayanırlar. Gönüllüler, bazen de hûkümetin müdahale çabalarını yavaşlatabilen bürokratik kısıtlamalara sahip olmadıkları için hızlı bir şekilde yanıt verebilir ve anında yardım sağlayabilir. Esneklikleri ve değişen durumlara uyum sağlama becerileri de onları kriz dönemlerinde değerli varlıklar hâline getiren diğer bir unsurdur.
Afet durumlarında gönüllülük zarar azaltma, hazırlık veya iyileştirme aşamalarından ziyade müdahale aşamasına odaklanma eğilimindedir.Ancak gönüllülük sadece müdahale aşamasıyla sınırlandırılmamalıdır. Zarar azaltımı, hazırlık ve iyileştirme de dâhil afet yönetiminin tüm aşamalarında gönüllülerin potansiyelinin farkına varmak önemlidir. Gönüllüleri bu erken aşamaların içine alarak topluluklar onların benzersiz bakış açılarından, becerilerinden ve katkılarından faydalanabilir. Afet yönetiminin zarar azaltımı noktasında gönüllülük, afet riskleri hakkında farkındalığı ve eğitimi teşvik etmek, zarar görebilirlikleri belirlemek için topluluk değerlendirmeleri yapmak ve bu riskleri azaltmak için daha güçlü altyapı inşa etmek veya erken uyarı sistemleri kurmak gibi önlemleri uygulamak gibi faaliyetleri içerebilir.
Hazırlık aşamasında gönüllüler acil durum planlarının geliştirilmesine ve uygulanmasına, tatbikat ve simülasyonların gerçekleştirilmesine ve önemli bilgilerin topluma yayılmasına yardımcı olabilirler. İyileşme aşamasında gönüllüler, temizlik ve yeniden inşa çalışmalarına yardımcı olarak, duygusal destek sağlayarak ve kritik hizmetlerle altyapının restorasyonuna yardımcı olarak etkilenen bireyleri ve toplulukları desteklemede önemli bir rol oynayabilir. Ayrıca afet yönetiminde gönüllülüğün yalnızca etkilenen topluluklar üzerinde değil gönüllülerin kendileri üzerinde de olumlu etkileri olabilir. Gönüllüler, afet yönetimine katılımları sayesinde kişisel ve mesleki gelişimlerini arttırabilecek değerli beceriler ve deneyimler kazanırlar. Bundan başka genellikle başkalarının hayatlarında bir fark yaratmanın verdiği tatmin ve memnuniyet duygusunu geliştirirler. Gönüllülerin katkıları, insanlar ihtiyaç duydukları zamanlarda birbirlerine destek olmak için bir araya geldiklerinden topluluklar içinde birlik ve dayanıklılık duygusunu da teşvik edebilir. Bu nedenle afet yönetiminin tüm aşamalarında gönüllülüğün potansiyelini tanımak ve kullanmak çok mühimdir çünkü afetlere müdahale ve afetlerin etkilerinden kurtulma konusunda toplumun direncini, etkinliğini büyük ölçüde arttırabilir.
Sonuç olarak gönüllülük; afetlerde zarar azaltma, afetlere hazırlık ve müdahaleyle afet sonrası iyileştirme de dâhil afet yönetiminin tüm aşamalarında hayatidir. Gönüllülere afet yönetiminin her kademesinde görev vererek toplulukların onlardan farklı hususlarda faydalanması sağlanabilir, topluluklar içinde birlik ve dirençlilik duygusunu canlandırabilir.
2023 Depremleri Sonrası Gönüllülük: Toplumsal Dayanışma ve Yeniden İnşa Çabaları
Türkiye’nin maruz kaldığı en yıkıcı doğa kaynaklı afetin deprem olduğu görüşüne kimse itiraz etmeyecektir. Deprem Bölgeleri Haritası’na göre Türkiye’nin %92’ si fay hattındadır. Su baskını, sel, çığ, heyelan, yangın gibi afetler yaşansa da maalesef en yıkıcı olanı depremdir. Aktif deprem kuşağı üzerinde bulunduğundan dolayı gelecekte de depremler yaşanacaktır. Türkiye’de ortalama her yıl büyüklüğü 5 ila 6 arasında değişen en az bir deprem meydana gelmektedir. Depremler can kaybının dışında çok büyük ekonomik hasara da neden olmaktadır. Dünyanın geri kalanıyla kıyaslandığında deprem kaynaklı can kaybının en çok görüldüğü üçüncü ülkeyiz. Deprem kaynaklı zararları en aza indirmek için afet yönetimi çalışmaları yapılmaktadır. Bununla birlikte ülke olarak yukarıda aktarıldığı üzere destekleri oldukça kıymetli olan ve pek çok çalışma da etkileri gösterilen gönüllülerin afet yönetiminin bütün süreçlerine dahli konusunda yeterli bir süreç yönetimi gösterdiğimiz söylenemez.
2023 yılı gönüllülük çalışmaları, Şubat ayında Kahramanmaraş ve Hatay’da yaşanan yıkıcı depremler ve uzun süreli etkileri sebebiyle “afet sonrası gönüllük”e yönelmiştir. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler sonrası afet sürecinin parçası bütün ulusal kamu kurumları, uluslararası kurumlar, sivil toplum kuruluşları afet sahasına koşmuştur. Buna rağmen “Asrın Felaketi” olarak nitelendirilen bu depremlerin büyüklüğü bir noktada kamusal imkânları ve çabaları yetersiz bırakmış, topyekûn bir seferberliği gerekli kılmıştır. Bu topyekûn seferberliği yerine getirmenin en önemli kaynağını ise kurumsal ve kurumsal olmayan (spontane) gönüllüler oluşturmuştur. Deprem bölgelerinde görev yapan AFAD gönüllü sayısının 35.409 olduğu, depremden hemen sonra yine AFAD’ın 624 bin olan gönüllü sayısının 1 milyon 390 bine ulaştığı da bilinmektedir. Deprem sonrası bölgede herhangi bir görevde gönüllü şekilde çalışmaya dönük talep patlaması yaşanmıştır. Bunların başında daha çok kamuda görevli personel olsa da toplumun her kesiminden vatandaş arama kurtarma çalışmalarında yer almak istemiştir. Aynı zamanda 90 ülkeden gelen uluslararası arama kurtarma personel sayısının da 11 binin üzerinde olduğu bilinmektedir.
Depremin etkilediği bölgelerde gönüllüler, geçici barınma alanları kurma, temel ihtiyaç malzemelerini dağıtma ve mağdur ailelere destek sağlama konusunda yoğun çaba sarf etmiştir. Gıda, su, giyim gibi temel ihtiyaçların karşılanması, gönüllülerin özverili çalışmalarıyla mümkün olmuştur. Depremzedeler için toplanan yardımlar gönüllüler tarafından tasnif edilip, paketlenip tırlarla deprem bölgelerine ulaştırılmıştır. Öyle ki vatandaşlarımız evlerini depremzedelerle paylaşmaya gönüllü olmuşlardır. “Evim Yuvam Olsun” kampanyası kapsamında hayırseverler depremzedeler kalıcı konutlara erişene kadar onların barınma ihtiyacının karşılanmasına destek olmuşlardır. Toplamda 1.327.915 depremzede farklı evlerde misafir edilmiştir. Depremin yol açtığı travma ve stresle baş etmekte yardımcı olmak amacıyla gönüllüler, psikososyal destek sağlama konusunda etkin bir rol de üstlendiler. Örneğin sınavlara hazırlanan öğrenciler için gönüllü mentorluk hizmeti sağlamaktan deprem sonrası oluşan enkaz ve zararın temizlenmesi, çevre düzenlemesi ve yeniden inşa sürecine kadar gönüllülük faaliyetleri genişlemiştir. Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) bu sürece destek olmak ve sivil toplum kuruluşlarını desteklemek maksadıyla deprem gözlem notları paylaşmıştır. Gerek AFAD gerekse de Türk Kızılay gönüllülük sistemlerini geliştirerek gönüllüleri afet süreçlerine dâhil etmek konusunda dijital imkânları genişletmiştir.
Türk Kızılay Gönüllü Yönetimi bünyesinde hayata geçirilen “Dijital Gönüllülük” projesi temmuz ayında başlamıştır. Psikoloji, eğitim ve iletişim alanlarında yetkin ve nitelikli kişilerin bilgi, birikim ve tecrübelerini aktarması üzerine kurgulanan proje, ilk olarak psikoloji alanıyla başlamıştır. Alanında deneyimli gönüllü psikologlar, deprem bölgesindeki afetzedelere ücretsiz ve gönüllü çevrim içi terapi destekleri sunmuştur. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı [United Nations Development Programme (UNDP)] da Mart ayında bir katalog yayınlayarak 2023 “Depremleri Sonrası İyileştirme ve Yeniden Yapılandırma Proje” önerilerini sunmuştur.
“5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü” kapsamında yapılan çalışmalar da deprem olgusu etrafında şekillenmiştir. Türk Kızılay, “Kırmızı Yelek Uluslararası Gönüllülük Ödülleri” bu yıl deprem sonrasında yaptıkları iyilikler ve gönüllülük çalışmalarıyla öne çıkan gönüllülere vermiştir. Bunun yanında Gençlik ve Spor Bakanlığı, Ulusal Gönüllülük Komitesi gibi kuruluşlar başta olmak üzere “5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü” kapsamında etkinlik düzenleyen bütün kurum ve kuruluşların faaliyetlerinin odağında “deprem” teması ön plandaydı.
Sonuç olarak, 2023 yılına özgü olarak genelde afet özelde ise deprem olgusu, gönüllülük çalışmalarını belirlemiştir. Afet sürecinin bütün taraflarının kabul ettiği üzere gönüllüler dışarda bırakılarak başarılı bir afet yönetim süreci tasarlamanın olanağı bulunmamaktadır. Gönüllülerin afet öncesi, afet sırası ve afet sonrasında afet yönetim süreçlerine katılmalarının hangi araçlarla ve nasıl sağlanacağı ile hâlâ çalışılan ve projelendirilen bir konudur. Kültürel boyutlar göz önünde bulundurularak bu konunun Türkiye’deki taraflar bakımından uzun erimli projelendirilmesi ve uygulanması elzem görünmektedir. Deprem bir kez daha göstermiştir ki gönüllülük, toplumumuzun temel değerlerinden birisidir ve kurumsal bir yapıya büründürülerek bir kazanca dönüştürülmelidir.
1 Carlton, S., Nissen, S., ve Wong, J. (2021). A crisis volunteer ‘sleeper cell’: An emergent, extending and expanding disaster response organisation. Journal of Contingencies and Crisis Management, 30(4), 391–400. https://doi.org/10.1111/1468-5973.12381
Gurung, S., Wali, N., Simmons, O., ve Georgeou, N. (2019). The emergence of volunteerism in a post-disaster context: A systematic scoping study literature review. Third Sector Review, 25(2), 57-89.
Saputro, K. A. (2016). Information volunteers’ strategies in crisis communication. International Journal of Disaster Resilience in the Built Environment, 7(1), 63–72. https://doi.org/10.1108/ijdrbe-07-2013-0027
Whittaker, J., McLennan, B., ve Handmer, J. (2015). A review of informal volunteerism in emergencies and disasters: Definition, opportunities and challenges. International Journal of Disaster Risk Reduction, 13, 358–368. https://doi.org/10.1016/j.ijdrr.2015.07.010
Zhu, Y., Zhuang, J., Liu, B., Liu, H., Ren, J., ve Zhao, M. (2022). The moderating effect of COVID-19 risk perception on the relationship between empathy and COVID-19 volunteer behavior: a Cross-Sectional study in Jiangsu, China. Frontiers in Public Health, 10. https://doi.org/10.3389/fpubh.2022.863613
2 Nissen, S., Carlton, S., ve Wong, J. H. (2022). Supporting Volunteer Well- Being Through Disaster: Perspectives and Practices of a Youth-Led Informal Crisis volunteer group. Nonprofit and Voluntary Sector Quarterly, 52(3), 704– 722. https://doi.org/10.1177/08997640221113882
3 Christensen, S., ve Wagner, L. D. (2022). Disaster Relief Nurses: Exploring the impetus to respond to multiple efforts. Nursing Science Quarterly, 35(2), 244–255. https://doi.org/10.1177/08943184211070575
4 Al-Mueed, M., Chawdhery, M. R. A., Harera, E., Alhazmi, R. A., Mobrad, A., Althunayyan, S. M., ve Al-Wathinani, A. M. (2021). Potential of community volunteers in flood early warning dissemination: A case study of Bangladesh. International Journal of Environmental Research and Public Health, 18(24), 13010. https://doi.org/10.3390/ijerph182413010
5 Satoh, M., Iwamitsu, H., Yamada, E., Kuribayashi, Y., Yamagami-Matsuyama, T., ve Yamada, Y. (2018). Disaster nursing knowledge and competencies among nursing university students participated in relief activities following the 2016 Kumamoto earthquakes. SAGE Open Nursing, 4, 237796081880491. https://doi.org/10.1177/2377960818804918
6 Bae, S. M., Lee, M., Kim, E., Kim, J., Lee, J., Hwang, J., Chang, H. Y., Lee, C. S., Park, J., ve Bhang, S. (2019). Mental Health Interventions Provided by Volunteer Psychiatrists after the Sewol Ferry Disaster: April 16–November 30, 2014. Psychiatry Investigation, 16(7), 513–523. https://doi.org/10.30773/pi.2019.04.30 Pandya, A., Katz, C. L., Smith, R. P., Ng, A., Tafoya, M., Holmes, A., ve North, C. S. (2010). Services Provided by Volunteer Psychiatrists after 9/11 at the New York City Family Assistance Center: September 12–November 20, 2001. Journal of Psychiatric Practice, 16(3), 193–199. https://doi.org/10.1097/01.pra.0000375717.77831.83
7 Veenema, T. G., Griffin, A., Gable, A. R., MacIntyre, L. M., Simons, R. N., Couig, M. P., Walsh, J. J., Lavin, R. P., Dobalian, A., ve Larson, E. (2016). Nurses as Leaders in Disaster Preparedness and Response—A Call to action. Journal of Nursing Scholarship, 48(2), 187–200. https://doi.org/10.1111/jnu.12198
8 Fulmer, T., Portelli, I., Foltin, G. L., Zimmerman, R., Chachkes, E., ve Goldfrank, L. R. (2007). Organization-based incident management: developing a disaster volunteer role on a university campus. Disaster Management & Response. https://doi.org/10.1016/j.dmr.2007.06.001
9 Saputro, K. A. (2016). Information volunteers’ strategies in crisis communication. International Journal of Disaster Resilience in the Built Environment, 7(1), 63–72. https://doi.org/10.1108/ijdrbe-07-2013-0027
10 Zhu, Y., Zhuang, J., Liu, B., Liu, H., Ren, J., ve Zhao, M. (2022). The moderating effect of COVID-19 risk perception on the relationship between empathy and COVID-19 volunteer behavior: a Cross-Sectional study in Jiangsu, China. Frontiers in Public Health, 10. https://doi.org/10.3389/fpubh.2022.863613
11 Carlton, S., Nissen, S., ve Wong, J. (2021). A crisis volunteer ‘sleeper cell’: An emergent, extending and expanding disaster response organisation. Journal of Contingencies and Crisis Management, 30(4), 391–400. https://doi.org/10.1111/1468-5973.12381
12 Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı. (2023). 06 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri asrın felaketi. Yazar. https://www.iletisim.gov.tr/images/uploads/dosyalar/Asrin-Felaketi-TR.pdf
13 Akgün, T., ve Ballı, A. (2023, 31 Mart). Deprem felaketi sonrası AFAD gönüllü sayısı ikiye katlandı. Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/asrin-felaketi/deprem-felaketi-sonrasi-afad-gonullu-sayisi-ikiye-katlandi/2860144
14 TÜSEV. (2023). Kahramanmaraş depremleri ve sivil toplum gözlem notları I. https://tusev.org.tr/usrfiles/images/DepremGozlem1TR.pdf
15 UNDP. (2023, 27 March). Recovery and reconstruction after the 2023 earthquakes in Turkiye. https://www.undp.org/turkiye/publications/recovery-andreconstruction-after-2023-earthquakes-turkiye-undp-project-catalogue
16 Türk Kızılay. (2023, 4 Aralık). Gönüllülük hikayeleriyle kalpleri ısıtanlara Kızılay’dan ödül. https://www.kizilay.org.tr/Haber/HaberDetay/7555