2021’de UNHCR Türkiye Çalışmaları

Philippe Leclerc
UNHCR Türkiye Temsilcisi

UNHCR’nin yıllık Küresel Eğilimleri Raporu’na1 göre 2021 sonu itibarıyla savaş, şiddet, zulüm ve insan hakları suistimalleri nedeniyle yerinden edilmiş insanların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 8 artarak ve 10 yıl önceki sayının iki katını aşarak 89,3 milyona ulaşmıştır. 2021’de sayıları 27,1 milyona yükselen mültecilerin çoğuna, bir kez daha, kısıtlı kaynaklara sahip komşu ülkeler ev sahipliği yapmıştır.

Suriye’deki çatışma onuncu yılını geride bırakırken Afganistan’da gelişen durum 2021’de yeni yerinden edilmelere yol açmış ve endişe ortamı oluşturmuştur. UNHCR, insani yardımda karşılaşılan zorlukları dikkate alarak Afganistan’daki insani yardım faaliyetlerine yönelik uluslararası dayanışma ve komşu ülkelere destek çağrısında bulunmaya devam ederken 2019’dan beri Türkiye’de en fazla uluslararası koruma başvurusunda bulunan grubu oluşturan Afgan vatandaşların koruma ihtiyaçlarına dikkat çekmiştir.

Türkiye yedi yıldır 3,7 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeliler olmak üzere 4 milyondan fazla uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişiyle dünyada uluslararası koruma ihtiyacı içinde olan en fazla kişiye ev sahipliği yapmaktadır. Bu nüfusun çok küçük bir kısmı (51.677 kişi) yedi geçici barınma merkezinde yaşarken büyük çoğunluğu Türkiye’nin 81 ilinde kentlerde, kent çevresinde ve kırsal bölgelerde yaşamaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkedeki mülteci müdahalesine öncülük ederken Birleşmiş Milletler, Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planı (3RP) çatısı altında insani yardım ve kalkınma ortaklarını koordine ederek mülteci müdahalesi için etkili ve tamamlayıcı destek sağlamaktadır. UNHCR, Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planını, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile koordine ederek koruma ve temel ihtiyaçlar sektörlerine liderlik etmektedir. 3RP ortaklarının yanı sıra UNHCR Türkiye’nin faaliyetleri pandemi dönemi de dâhil sağlık, eğitim, istihdam ve sosyal hizmetler gibi ulusal sistemlere erişimi arttırmayı ve uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişilere, ev sahibi topluluğa ve ulusal kurumlara fayda sağlayan programlar aracılığıyla sosyal uyumu desteklemeyi amaçlamaktadır. Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün (GİGM) kapasitesinin daha fazla arttırılması amacıyla kurumsal yapısının Göç İdaresi Başkanlığı (GİB) olarak düzenlendiği yeni Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, devletin mülteci müdahalesini daha da güçlendirmeye yönelik somut adım olması açısından UNHCR tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.

Dünyanın yüzyılı aşkın süredir karşılaştığı en büyük halk sağlığı krizi olan koronavirüs pandemisi, ancak statülerine bakılmaksızın tüm insanların aşıya eşit şekilde erişebilmesiyle kontrol altına alınacaktır. Türkiye’nin Ocak 2021’de başlattığı COVID-19 aşı kampanyası, uyruk ve ikamet durumuna bakılmaksızın ülkedeki tüm insanları kapsayıcı niteliktedir. UNHCR, daha fazla savunuculuk faaliyeti ve çalışma gerçekleştirmek için Türkiye’deki uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişilerin aşıya erişimini izlemek amacıyla 2021’in Temmuz ve Eylül aylarında 49 ilde iki tur hâlinde bir anket çalışması düzenlemiştir. Ankete katılanların %72’sinden fazlasının Eylül 2021 sonu itibarıyla en az bir kez aşı yaptırması, coğrafi değişkenleri de göz önünde bulundurulan uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişilerin aşılanma eğiliminin Türkiye’deki genel aşılanma eğilimiyle benzerlik göstermektedir. Aşı kampanyasının mevcut aşamasında erişim ve bilgilendirme faaliyetleri, henüz aşı yaptırmamış uluslararası koruma ihtiyacı bulunan kişilerin teşvik edilmesi açısından öncelik olmaya devam etmektedir.

Türkiye, uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişilerin sağlık dâhil kamu hizmetlerine erişimini sağlama açısından iyi uygulama örneği olurken COVID-19 krizi yeni ve beklenmedik zorluklar ortaya çıkarmıştır. UNHCR, kamu kurum ve kuruluşlarına teknik, personel ve malzeme desteği sunmaya devam ederken hassas durumdaki uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişilere ve yerel topluluğa doğrudan yardımda bulunacak şekilde programlarını düzenlemiştir. Ayrıca topluluk katılımını ve sosyal uyumu güçlendirmek üzere belediyeler ve yerel makamlarla iş birliği yapmış ve topluluklarla iletişim, acil nakit yardımı, hijyen malzemeleri ve ihtiyaç duyulan materyallerin dağıtımı konularına öncelik vermiştir.

Uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişilere ve ev sahibi topluluğa sağlanan destek konusunda ilk durak olmasının yanı sıra yerel çözüm geliştirme noktasında kilit aktörler olan Türkiye genelindeki belediyeler, on yıldır birlikte yaşamanın ardından daha da önemli hâle gelen sosyal uyum konusu dâhil birçok konuda önemli düzeyde destek sağlamaktadır. Belediyeler -özellikle COVID-19 pandemisi sırasında- en acil ihtiyaçlara yanıt verme konusunda uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişilerle birlikte en hassas konumdaki kişilere de destek verme çabalarını arttırmıştır. UNHCR Türkiye, bu tür çabaların yerel çözümler üretme açısından öneminin farkındadır, bu sebeple belediyelerin uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişilerle ev sahibi topluluk üyelerini desteklemeye ve aralarındaki sosyal uyumu arttırmaya yönelik müdahalelerini kaynaklarıyla birlikte desteklemektedir.

2021’de UNHCR, COVID-19’la ilgili farklı dillerde düzenli ve hızlı bilgi akışı sağlamaya devam etmiş; ilgi/ yetki alanındaki kişilerin farklı ihtiyaçlarına ve uzaktan çalışma koşullarına uygun şekilde iletişim stratejilerini çeşitlendirmiş; çeşitli dijital iletişim araçlarını benimsemiş ve danışma hattı, sosyal medya platformları, Help (Yardım) internet sitesi, hizmet danışmanlığı, topluluklarla oturumlar ve telefon görüşmeleriyle erişimini güçlendirmiştir.
COVID-19 tedbirleri ve buna bağlı toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalmış kişilerin olağan raporlama ve destek mekanizmalarına erişimleri konusundaki zorluklara yanıt olarak UNHCR, Eylül 2020’de kurulan danışma hattının toplumsal cinsiyete dayalı şiddet konusuna tahsis edilmiş kanalını işletmeye devam etmiştir. Bu kanal, arayan risk altındaki kişilerle toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalmış kişilere raporlama ve destek mekanizmalarıyla ilgili kaydedilmiş mesajı dinleme, bir operatöre bağlanarak canlı danışmanlık alma ve belirlenen zaman diliminde geri aranmak üzere iletişim bilgilerini bırakmalarına olanak sağlamaktadır.

COVID-19 pandemisiyle bağlantılı ekonomik etki, uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişilerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilme imkânlarını ağır ve olumsuz şekilde etkilemiştir. UNHCR, COVID-19 pandemisinden etkilenen ve başka sosyal yardım almayan 88.799 haneye sağlanan tek seferlik “COVID-19 Acil Nakit Yardımı”nın ilk turunu Mart 2021’de tamamlamıştır. Göç İdaresi Başkanlığı iş birliğinde ve hizmet sağlayıcı PTT aracılığıyla verilen 1.000 TL tek seferlik nakit yardımı, uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişilerin en acil ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmuştur. UNHCR, Kasım 2021’de devletin Türk vatandaşlarına yönelik sosyal yardım planına uygun ve Türk Kızılay/ Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonunun “Yabancılara Yönelik Sosyal Uyum Yardım Programı (SUY)/ Tamamlayıcı SUY Programı”yla koordineli şekilde miktarı yenilenen hane başı 1.100 TL yardım kapsamında yaklaşık 85.000 hanenin desteklenmesini hedefleyen başka bir tek seferlik COVID-19 nakit yardımını başlatmıştır.

Pandemi, eğitim sürecini de etkilemiştir. Okullar, üniversiteler, teknik ve mesleki eğitim kurumlarının kapanması; eğitim gören kişileri, öğrencileri ve öğretmenleri etkilerken UNHCR ülke genelinde 16 ilde 114 okulda her birinin 15-20 öğrenci kapasitesi bulunan “Eğitim Bilişim Ağı (EBA)” noktaları kurulması konusunda Millî Eğitim Bakanlığına destek vermiştir. UNHCR, sağladığı öğretmen desteği ve öğretmenler için dizüstü bilgisayar desteğine ilaveten merkezlere dağıtılan 2.000’den fazla bilgisayar temin etmiştir.

Pandemi sonucu sınırların kapatılması ve seyahat kısıtlamaları, 2020’de çok sayıda üçüncü ülkeye yerleştirme işleminin geçici durdurulmasını gerektirmiştir. Dolayısıyla üçüncü ülkeye yerleştirme sayısı açısından tarihî bir düşüş yaşanmıştır. Türk makamları, yerleştirme ülkeleri ve UNHCR yeni çalışma ortamına uyum sağlamaya devam ederken yerleştirme aktörlerinin tamamı eski kapasitelerini yeniden kazanmak için mücadele etmektedir. Bu koşullara rağmen 2021’de 12.270 kişinin üçüncü ülkeye yerleştirme dosyası 14 ülkeye sunulmuştur. %76’sı Suriyeli, %12’si Afgan ve %12’si diğer uyruklardan olmak üzere 400 kişi 13 ülkeye yerleştirilmiştir. Yerleştirme ülkelerinin sınırlı sayıda yerleştirme kontenjanı açması, üçüncü ülkeye yerleştirme konusunda temel zorluk teşkil etmeye devam etmektedir.

Türkiye’deki çok sayıda uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişi için uygulanan politikalar diğer ülkelerin politikalarına rehberlik etme açısından örnek olmaya devam ederken UNHCR, ülkenin pandemi nedeniyle zor koşullar altında olan dört milyon uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişiye ev sahipliği yaptığı bir dönemde mali yardım, daha fazla üçüncü ülkeye yerleştirme kontenjanı ve tamamlayıcı yollar dâhil daha fazla sorumluluk paylaşımında bulunulmasına yönelik savunuculuk yapmaya devam etmektedir.


1. UNHCR (2021). Global Trends Report 2021, https://www.unhcr.org/publications/brochures/62a9d1494/global-trends-report-2021.html
Atıf 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezleri kullanmaktayız.    Daha Fazla Bilgi