Dünyanın dört bir yanında deprem, sel, heyelan, çığ, yangın, patlama, iç savaş, yoksulluk, kıtlık gibi doğa ve insan kaynaklı çok sayıda ve çeşitte afetle birlikte mağduriyetler yaşanmaktadır. Gerek maddi gerekse manevi anlamda çok büyük yıkımlara neden olabilen bu durumlar sonrasında afetzedelere vakit kaybedilmeden yardım ulaştırılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Türkiye, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da bu afet ve mağduriyetlere hızlı şekilde müdahale ederek acıları hafifletme misyonunu üstlenmiştir. Bu misyon, tarihten gelen bir sorumlulukla birlikte ecdadımızın bıraktığı en önemli miraslardan biridir. Aslında bizi biz yapan ve diğer topluluklardan ayıran en önemli özelliklerimizden biri de yardımlaşma ve dayanışma duygusunun hep zirvede olmasıdır. Öyle ki uluslararası kuruluşların verdiği istatistiklere bakıldığı zaman Türkiye geçmişten günümüze kadar her dönem gayrisafi millî hasılasına göre dünyanın en çok yardım yapan ülkesi olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Bu başarı hiç şüphesiz Türk milletinin yardımseverliğinin yanı sıra devletine ve sivil toplum kuruluşlarına güveniyle sağlanmıştır.
Türkiye Diyanet Vakfı, Türkiye’nin insani yardım zincirindeki en önemli halkalarından birini oluşturur. Türk milletinin emaneti olan ayni ve nakdî yardımlar, belirlenen kriterler doğrultusunda ivedilikle ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmaktadır. Geldiğimiz noktada dünyanın 149 ülkesine eğitimden hayır faaliyetlerine, sosyal etkinliklerden gıda ve barınmaya kadar hayata dokunan her alanda yardım ulaştıran Türkiye Diyanet Vakfı, afet ve kriz anlarında yurt içi başta olmak üzere ulusal ve uluslararası ölçekte sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarıyla eş güdümlü hareket ederek afetlere hızlı ve doğru şekilde müdahale etmektedir.
Afetlerin yaşandığı ilk andan itibaren yereldeki ve genel merkezdeki ekiplerini bölgeye sevk eden Türkiye Diyanet Vakfı, öncelikle insanların acil ihtiyaçlarını belirleyerek yardımların ulaştırılmasını sağlamaktadır. Özellikle ülkemizde son dönemde yaşanan ve hepimizi derinden etkileyen orman yangınları ve sel olaylarında gördük ki ulaştırılan yardım kadar iletişim ve koordinasyon da önem arz etmektedir. Yardımların doğru şekilde ve zamanında ulaştırılarak ihtiyaca cevap verebilmesini sağlamak için bölgede bulunan kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının koordinasyonun çok daha önemli olduğunu gözlemlemekteyiz.
Türkiye Diyanet Vakfı, yurt içi ve dışındaki kurumlarla koordinasyona ciddi anlamda önem veren, herhangi bir canlının faydasına olabilecek iş birliklerine açık olan bir sivil toplum kuruluşu olma misyonuyla hareket etmektedir. Özellikle afet bölgelerinde mobil mutfakta hazırlanan yemeklerin dağıtımını, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) beslenme hizmet grubu ana çözüm ortağı olan Kızılay’ın koordinesinde gerçekleştirerek çözümün bir parçası olan Türkiye Diyanet Vakfı, bu tür iş birliklerine sahada her zaman özen göstermektedir.
Her bir canlıya el uzatma gayretinde olan Türkiye Diyanet Vakfı; geçmişte Elazığ, Bingöl, İzmir ve Giresun’da yaşanan deprem ve sel olaylarında olduğu gibi 2021’de Muğla ve Antalya’daki orman yangınları; Artvin, Sinop, Rize, Kastamonu ve Bartın’daki sel felaketlerine de tüm ekibiyle birlikte hızlı şekilde müdahale ederek yaşanan acıları hafifletmeye çalışmıştır. Bu kapsamda Manavgat’a yönlendirilen mobil mutfak aracılığıyla başta afetzedeler olmak üzere bölgede çalışma yürüten ekiplerle birlikte toplam 20 bin kişiye ev ortamını aratmayacak sıcak yemek ulaştırılmıştır. Ayrıca bölgede ihtiyaç duyulan diğer yardım malzemeleri de afetzedelere hızlı şekilde ulaştırılarak bir an önce normal hayata geçebilmelerine destek sağlanmıştır.
Muğla’daki orman yangınlarında görevli ve gönüllüleriyle birlikte söndürme ve soğutma çalışmalarına destek veren Türkiye Diyanet Vakfı, insani yardım noktasında da bölge halkını yalnız bırakmamıştır. Gıda, giysi, içecek, baret, eldiven, yangın tüpü, ısıya dayanıklı ayakkabı, pantolon, maske, kürek, tırmık gibi malzemeleri bölge halkının ve ekiplerin istifadesine sunmuş ve afet kapsamında 3 bin 500 kişiye nakdî yardım ulaştırmıştır.
Binlerce vatandaşımızın etkilendiği Artvin, Sinop, Rize, Kastamonu ve Bartın’da yaşanan sel sonrasında yerelden ve genel merkezden görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız, gönüllülerimizle birlikte afetzedelere yardım için seferber olmuş, 3 bin kişiye nakdî yardım ulaştırmıştır. Bölgede çalışan belediye, AFAD, Kızılay, güvenlik güçleri ve diğer kurumlarla birlikte afetzede vatandaşlar için 36 gün boyunca sıcak yemek çıkarılmış, 60 bin kişilik yemek ve muhtelif miktarda çay, su ve diğer ikramlıklar dağıtılmıştır.
Afet ve kriz bölgelerine müdahale ve insani yardım çalışmalarının yanı sıra tüm dünyayı ve Türkiye’yi de etkisi altına alan COVID-19 pandemisi boyunca Ramazan ve Kurban Bayramı döneminde de ihtiyaç sahiplerine insani yardım ulaştırmıştır. Yurt dışında ise su kuyusu, ramazan ve kurban yardımı, iyilik konutları gibi projelerle mazlum ve mağdurların yaralarına merhem olmaya devam edilmektedir. Özellikle pandemi döneminde din görevlileri ve gönüllülerle birlikte soba kurmadan bağ bellemeye, ağaçları budamadan mahallenin ilaçlanmasına, yaşlı ve hastaların maaşlarının çekilip ilaçlarının alınması ve gıda yardımına kadar halkın her kesimine ulaşılarak ihtiyaç duyulan her alanda yardım yapılmıştır. Bu yardımlar farklı şekillerde günümüzde de devam etmektedir.
Vakfımız, Bir Damla Hayat Projesi kapsamında 50 ila 500 metre derinliklere sahip, hayvanların istifade edebileceği ve tarımsal sulamanın yapılabildiği su kuyusu ve vakıf çeşmesi açarak temiz içme suyuna ulaşamayan milyonlarca kişiye umut olmuştur. 2021’de 21 ülkede 320 su kuyusu ve vakıf çeşmesini hizmete açarak kurak topraklara hayat olmaya çalışan ve ecdadımızın mirasını yaşatan Türkiye Diyanet Vakfı, 2015’ten beri 35 ülkede 760 su kuyusu ve vakıf çeşmesi açarak 6 milyondan fazla kişinin temiz içme suyuna kavuşmasını sağlamıştır.
Türkiye Diyanet Vakfı, “Kardeşini Unutma Beklenen Sensin” temasıyla yürüttüğü Ramazan programı kapsamında 2021’de yurt içi ve dışında 78,3 milyon TL yardım gerçekleştirmiştir. Yurt içi Ramazan programı çerçevesinde 81 ilde toplam 1 milyon 221 bin 51 kişiye, yurt dışında ise 75 ülke 207 bölgede 695 bin 900 kişiye insani yardım ulaştırarak toplamda 1,9 milyon kişinin hayatına dokunmuştur.
“Kurbanını Paylaş Kardeşinle Yakınlaş” temasıyla yürüttüğü kurban programı kapsamında 2021’de yurt içinde 81 il ve ilçede, yurt dışında 77 ülke 339 bölgede toplam 589 bin 136 hisse kurban kesilmiş ve 25 milyondan fazla kişiye kurban yardımı ulaştırılmıştır.
Savaşın başladığı ilk günden beri Suriyeli ailelerin yanında yer alan ve bu kişilere göç yolculuklarından itibaren yardım ulaştıran Türkiye Diyanet Vakfı; gıdadan barınmaya, yetim desteğinden eğitim ve sağlık hizmetlerine kadar her alanda göçmenlere yardım elini uzatmaktadır. Yurt içindeki 1.003 şubesinin desteğiyle içinde gıdadan hijyen paketine, ev eşyasından oyuncağa kadar ihtiyaç duyulan tüm malzemelerin yer aldığı 2 bin 780 TIR yardım malzemesi savaş mağduru ailelerin istifadesine sunulmuştur. Ayrıca bölgedeki öğrencilere düzenli kırtasiye yardımı yapılmaktadır. Çamur deryasında yaşam mücadelesi vermek zorunda kalan savaş mağduru ailelerin sıcak bir yuvaya kavuşturulması için başlatılan “İyilik Konutları Projesi” kapsamında İdlib ve Fırat Kalkanı bölgesinde yapımı tamamlanan 5 bin 214 konut ailelere teslim edilmiştir. Ülkemizin göz bebeği kurumlarından biri olan, özellikle afet ve acil durumlarda her zaman omuz omuza hareket etmeye gayret ettiğimiz AFAD’ın İdlib ve Azez bölgelerinde vakfımıza tahsis ettiği arazilerde inşa ettiğimiz “İyilik Konutları” savaş mağduru ailelerimizin hayata yeniden tutunmasını sağlıyor.
İdlib, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı bölgelerinde 4 milyon 695 bin kişiye sıcak yemek, 41 milyon 942 bin ekmek, 215 bin 529 paket kıyafet yardımı, 4 bin 760 öğrenciye eğitim imkânı, son 4 yıl boyunca 2 bin 731 din görevlisine aylık nakdî ücret desteği, 15 bin 900 Kur’an kursu öğrencisine eğitim desteği sağlanarak bölge halkının yaraları sarılmaya çalışılmıştır. Bölgede son bir yıl içinde 7 su kuyusu çalışması yapılmış, yaklaşık 500 metre derinlikten çıkarılan su, 40 tonluk tanktan yeterli basınçla evlere dağıtılarak ihtiyaç sahiplerinin kullanımına sunulmuştur.
Bangladeş’te Arakanlı mültecilerin her daim yanında olan Türkiye Diyanet Vakfı, bölgeye bu zamana kadar yaptığı yardımların yanı sıra 2021’de 2.750 bambu ev inşa ederek Arakanlı mültecilerin korunaklı bir yuvaya kavuşmasını sağlamıştır. Vakfımız bölgeye bu zamana kadar 41 milyon TL tutarında yardım ulaştırmıştır.
Filistin’de Ramazan ve Kurban yardımları dışında Gazze’de İsrail saldırılarında hayatını kaybeden şehit ailelerine 70 bin dolar nakdî yardımda bulunan Türkiye Diyanet Vakfı, son saldırılarla birlikte bölgede evsiz ailelere aile paketi, ev eşyası paketi, hasarlı evlerin restorasyonu ve onarımı, ayrıca sağlık yardımları kapsamında kullanılmak üzere ambulans, hasta yatağı, tekerlekli sandalye ve tıbbi malzeme desteklerinde bulunarak 2021’de 422 bin dolar yardımda bulunmuştur.
Zikredilen insani yardımların yanı sıra Yemen, Endonezya, Sudan ve Lübnan’da meydana gelen doğa ve insan kaynaklı afetler sonrasında da Türkiye Diyanet Vakfı tüm imkânlarıyla ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırarak yaraların hızlı şekilde sarılmasını sağlamıştır.
Türkiye Diyanet Vakfı, eğitim alanında da 12 ülkede 27 eğitim projesi, yurt içi ve uluslararası burs ve eğitim programları kapsamında binlerce öğrenciye destek vermektedir. Uluslararası burs ve eğitim programlarımız kapsamında 111 ülkeden Türkiye’ye getirilen 2.826 öğrenciye “Uluslararası İmam Hatip, Uluslararası Öğrenci, Uluslararası İlahiyat ve Uluslararası Diğer Eğitim Destek ve Burs Programları” kapsamında eğitim desteği verilmektedir.
Tüm bu çalışmalarla hayata dokunan her alanda ihtiyaç sahiplerine Türk milletinin yardım elini ulaştırmaya gayret eden Türkiye Diyanet Vakfı, “Yeryüzünde İyilik Egemen Oluncaya Kadar” temasıyla insani yardım çalışmalarına devam etmektedir.
Sonuç olarak Türkiye Diyanet Vakfı, ulusal ve uluslararası alanda gerçekleştirdiği insani yardım çalışmalarını yurt içi ve yurt dışındaki sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarıyla eş güdümlü gerçekleştirmektedir. Dünyanın dört bir yanında afetler, kriz bölgeleri, iç savaş, yoksulluk ve kıtlık gibi olayların giderek arttığı bir dönemde bu olaylara müdahale ve kurumlar arası koordinasyonun, iletişimin önemi daha çok artmaktadır. Kurumlar arası koordinasyon ve iş birlikleri ne kadar arttırılabilirse yardımların daha organize şekilde çok daha fazla kişiye ulaştırılabileceği aşikârdır.