Bir ihtisas kurumu olan Yetim Vakfı, Türkiye ve dünya üzerinde yetim çocukların sevgi ve şefkatle ruh ve beden sağlığı bütünlüğü içinde büyüyüp gelişmesine katkıda bulunmak için 2017’de kurulmuştur. Vakfımız “yetim” kavramının kapsamına sayıları 2,5 milyara ulaşan dünya çocuk nüfusunun yüzde 40’ını teşkil eden yetim, öksüz ve sosyal yetimleri de dâhil etmektedir. Yetim çocukların anneleri de yine kurumumuzca desteklenmektedir. Vakfımız sunduğu hizmetlerde yaş sınırı gözetmemekte ve yetimlerin elini, ilk çocukluktan başlayarak hayata atılıp kendi ayaklarının üzerinde duracakları zamana kadar bırakmamaktadır.
Yetim Vakfı olarak ebeveyn kaybı yaşamış çocuklarımızın ve aile üyelerinin yaşadıkları kayıpla başa çıkabilmelerini sağlamayı ve bu kaybın yarattığı psikolojik etkinin kişiler üzerindeki tesirini hafifletmeyi amaçlayan psikososyal destek faaliyetleri, eğitim destekleri, ayni ve nakdî yardımlarla birlikte kalkınma projeleri de yürütmekteyiz:
Esenlik Durakları, Sponsorluk Destek Projesi, Kardeş Aile Projesi, Sırada İyilik Var Projesi, İyilik Gemisi, Hayallere Değen Resimler, Kilis Anaokulu, Sıcacık Sevgiye Soğuk İşlemez, Sokağıma Şenlik Geldi projeleri kapsamında yetim çocuklara yönelik eğitim, koruyucu ve önleyici sosyal hizmet, sosyal yardım, psikososyal destek ve gelişim atölyeleriyle faaliyetler yürütmekteyiz.
Hâlihazırda ülkemizde ve dünyanın 21 farklı ülkesinde Sponsorluk Destek Sistemi ile 9.600 yetim çocuğa aylık nakdî destek sunmakta ve yıl içinde ülkemizde ve Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya, Afrika ve Uzakdoğu’yu kapsayan 33 ülkede onlarca projeyle 700 bini aşkın yetime dönemsel destekler verilmektedir.
2022; pandeminin etkisini kaybettiği, ülkeler arasında ulaşımın büyük ölçüde normalleştiği fakat ülkelerin ekonomik anlamda daha temkinli hareket etmeye çalıştığı bir yıl oldu. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve bu işgalin başta Avrupa olmak üzere tüm dünyayı etkileyişine şahit olduk. Savaş nedeniyle çoğunluğu kadın ve çocuk olan 11 milyonu aşkın Ukraynalı göç etmek zorunda kaldı. Önceki yıllardan miras çocuk merkezli sıkıntılar ise elbette 2022’yi teğet geçmedi. Yetim Vakfı olarak yıl içinde gerçekleştirdiğimiz faaliyetler sırasında karşılaştığımız sorunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Vakfımızın faaliyetlerini yürüttüğü 33 ülkenin kahir ekseriyetinin en önemli sorunu savaş ve yoksulluktur. Etkilerine karşı zamanında önlem alınmadığında telafisi güç sıkıntıları doğuran savaş ve yoksulluk, çocukların yetim ve öksüz kalmasına yol açmaktadır. Yetim Vakfı olarak gördüğümüz olumsuzluklar arasında göç ve çocuk mülteciler, barınak sorunları, aile içinde ve sokakta şiddet, fiziksel ve duygusal istismar, güvenlik sorunları, psikolojik sorunlar ve travmalar, uzuv kayıpları, yetersiz beslenme, sağlık ve hijyen sorunları, çocuk işçiliği, sokak çocukluğu, eğitim sorunları, çocuk yaşta evlilik faaliyetleri sayılabilir.
Bu bağlamda Yetim Vakfının faaliyette bulunduğu Suriye, Filistin, Yemen şiddet sarmalı içindeyken Sri Lanka, Irak, Lübnan, İran, Mali, Çad, Burkina Faso, Sudan, Somali, Etiyopya, Benin, Togo, Filipinler/ Moro, Bangladeş, Myanmar/ Arakan ve Afganistan yine lokal çatışmaları ve yoksulluklarıyla akla ilk gelen ülkeler arasında yer almaktadır. Bu ülkelerde Yetim Vakfı olarak Ramazan ve Kurban dönemlerinde, eğitim yılı başlangıçlarında, kışın etkilediği ülkelerde kış aylarında ve acil yardım ihtiyacı olduğunda insani yardım faaliyetlerinde bulunmaktayız. Suriye bağlamında ise faaliyet yelpazemiz daha geniş bir alana yayılmaktadır. Hatay/ Reyhanlı, Kilis ve İdlib/ Babıska’da psikososyal destek ve sosyal hizmet çalışmaları da gerçekleştiren vakfımız sene içinde 5 bini aşkın anne ve çocukla sadece bu alanda ilgilenmektedir. Suriye’de bulunan yetim yerleşke destekleriyle sosyal ve nakdî yardımdan eğitim, sağlık ve mesleki eğitim programlarına kadar çeşitli faaliyetler yürütülmektedir.
Ülkemiz kurumlarının dünyanın neresinde olursa olsun mazlum ve mağdurların yanında olma misyonu yüzlerimizi ak ederken, bu coğrafyalarda daha kalıcı izler bırakabilmek için ekonomide, siyaset ve kültürel alanda daha etkin olmak gerekmektedir. İnsani yardım alanında kronik afet coğrafyalarında ve felaket öncesi dönemlerde atılacak adımlar kriz döneminin ağır bilançolarını engelleme ve insani felaketlerin önüne geçme noktasında hayatidir. Bunun için 30 milyar doları aşan BM insani yardım fonlarının adil dağıtılması gerekmektedir.
1 milyarı aşkın nüfusun yoksulluk ve bağlı nedenlerden muzdarip olduğu günümüzde her dört çocuktan birisi savaş, yoksulluk ve felaket coğrafyalarından birinde yaşıyor. Çocuklara yönelik bu sorunların çözümü için BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin uygulanmasına bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç bulunmaktadır.