Türkiye’nin Afetler Tarihinde Bir Milat Olarak 6 Şubat Depremleri

Meltem Şenol Balaban
Doç. Dr., ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi, ODTÜ Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü

Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlama coşkusuyla başladığımız 2023 yılının 6 Şubat’ında özellikle Türkiye’nin doğu illerinde büyük etkileri olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli ardışık depremlerle sarsıldık. Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde yarattığı ağır yıkımla doğrudan etkileri bakımından 18 kentimiz başta olmak üzere ülkece hissettiğimiz, dolaylı etkileri bakımından da gelecek kuşaklarımızın dahi hissedeceği sonuçlarla karşı karşıya kaldık. 2023 Depremleri; 1939 Erzincan ve 1999 Marmara depremlerini geride bırakarak Cumhuriyet tarihimizin en büyük kaybına yol açan afet olmuştur. Depremlerin etkisinin büyüklüğü sebebiyle yaygın etkileri üzerine gerek resmî makamların gerekse araştırmacıların kapsamlı değerlendirme çalışmaları yapması zaman alacaktır. Yaşadığımız felaketin üzerinden 11 ay geçmişken kaleme aldığım bu yazıda; büyük kayıplara neden olan bu depremler sonrasında şu ana kadar elde edilmiş ve çoğunlukla resmî rakamlarla ifade edilmiş veriler üzerinden Türkiye kentlerinin afetler karşısındaki güncel durumunu kısaca değerlendirerek depremler başta olmak üzere kentlerimizde etkili olabilecek diğer afet riskleri için nasıl önlemler almamız gerektiği konusunda bir saptama yapacağım.

1999 Marmara Depremleri Milattı,
2023 Kahramanmaraş Depremleri Başka Bir
Milat Olmaya Aday

Ülkemizde 1900 yılından günümüze değin can kaybına veya hasara neden olan 269 deprem incelendiğinde 7 ve  üzeri büyüklükte 20 deprem meydana geldiği bilinmektedir. Yaşanan bu depremler, can kaybı ve ağır hasar bakımından büyükten küçüğe sıralandığında ilk üçü 2023 Kahramanmaraş (50.783 can kaybı), 1939 Erzincan (32.962 can kaybı) ve 1999 Marmara (17.479 can kaybı) depremlerinin oluşturduğu görülmektedir. 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye saatiyle 04.17’de merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan Mw7.7 (odak derinlik=8,6km) büyüklüğündeki depremden yaklaşık 9 saat sonra, saat 13.24’te merkez üssü Elbistan ilçesi olan Mw7.6 (odak derinlik=7km) büyüklüğündeki ikinci deprem gerçekleşmiştir. Bu depremlerin etkilediği bölge 20 Şubat 2023 tarihinde bir kez daha sarsılmış, Türkiye saatiyle 20.04’te merkez üssü Hatay Yayladağı olan Mw6.4 büyüklüğünde bir deprem daha meydana gelmiştir. (Şekil 1)

Tablo 1- Depremden etkilenen nüfus (2022 ve 2023) ve hasar gören iller. 5,9 

Yukarıdaki tabloda depremin etkilediği illerdeki nüfus ve hasarlı yapı bilgileri sunulmaktadır.

Şekil 1: 6 Şubat ve 20 Şubat 2023 depremleri merkez-üsleri ve artçı sarsıntılar5

Depremden sonra olabilecek en hızlı biçimde yapılan hasar tespitleri ve ekonomik zararların tahminî çalışmaları hakkında hazırlanan öncü raporlar, afetin doğrudan vurduğu resmî olarak ilan edilen 11 ildeki yıkımlar ve olası kayıp hesaplarına göre ortaya konulmuştur. Ancak hasar gören illerin sayısını 18’e çıkaran güncel veriler kullanılarak yapılacak yeni tahminlerle bu öncü raporlarda yer alan özellikle ekonomik kayıp tahminlerine ait bulguların işaret ettiği kayıp oranlarının çok daha artacağını dikkatlere sunmak gerekecektir. 6 Şubat Depremleri için Haziran 2023’te yayımlanan güncel hasar verilerine göre “Kahramanmaraş depremleri nedeniyle başta Kahramanmaraş olmak üzere depremden etkilenen Hatay, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Osmaniye, Adana ile 11. il olarak eklenen Elazığ illerinde olağanüstü hâl ilan edilmiş, daha sonra alınan kararla Bingöl, Kayseri, Mardin, Tunceli, Niğde ve Batman illeri de afet bölgesi olarak ilan edilmiştir.” Öncü raporlarda, özellikle ilk tespitlerde 11 ilde doğrudan etkilenen insan sayısı 2022 yılı TÜİK nüfus verilerine göre 14.013.196 kişi olarak kaydedilmiştir. Ayrıca bu nüfusun bir kısmının (1.738.035 kişi) geçici koruma kapsamında deprem bölgesinde ikamet eden göçmen nüfusundan oluştuğu bilinmektedir.

Strateji Bütçe Başkanlığının Mart 2023 tarihli yine ilk belirlemelere göre afetten etkilendiği resmî olarak ilan edilen 11 ili dikkate alarak hazırladığı raporuna göre depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükü içerisinde en büyük hasar kalemini %54,9 oranıyla 1.073,9 milyar TL/ 56,9 milyar dolara tekabül eden konut hasarı oluşturmuştur. İkinci ağırlıklı hasar kalemi ise 242,5 milyar TL/ 12,9 milyar dolar olarak hesaplanan kamu altyapısı ve hizmet binalarındaki yıkıma aittir. Bunu 222,4 milyar TL/ 11,8 milyar dolarla konut hariç imalat sanayi, enerji, haberleşme, turizm, sağlık ve eğitim sektörleri, küçük esnaf ile ibadethanelere ilişkin hasarı içeren özel kesim hasarı takip etmiştir. Ayrıca sigortacılık sektörü kayıpları ve esnafın gelir kayıpları ile makroekonomik etkiler dikkate alındığında depremin yol açtığı felaketin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükünün yaklaşık 2 trilyon TL/ 103,6 milyar dolar düzeyinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu büyüklüğün 2023 yılı millî gelirinin yaklaşık %9’una ulaşabileceği Strateji Bütçe Başkanlığı tarafından öngörülmüştür.

Depremde zarar görmüş illerde itiraz süreci de tamamlandıktan sonra ortaya konan hasar tespit sonuçlarını ve etkilenen nüfuslara ait bulguları incelediğimizde, Tablo 1’deki değerler ve Şekil 2’deki haritadan göreceğimiz üzere toplamda 190 bin km2den fazla bir alanın ve bu alanda meskûn 18 milyondan fazla insanımızın etkilendiği ve yaklaşık 260 bin civarı yapının ya tamamen yıkılmış ya acilen yıktırılması gereken düzeyde hasar görmüş ya da ağır hasar almış olduğu anlaşılmaktadır. Şekil 2’de görülebileceği üzere Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman illeri sırasıyla en fazla yapı hasarlarının yaşandığı iller olarak göze çarpmaktadır. Depremden etkilenen nüfusu tahmin edebilmek için 18 ilin 2022 yılına ait adrese dayalı nüfus verileri kullanılırken depremin birinci yılı olan 6 Şubat 2024’te açıklanan 2023 nüfus verileri de bizlere ya can kaybı ya da yer değiştirmeyle kaybedilen nüfusa ilişkin bir ipucu vermektedir.

Şekil 2: Depremden etkilenen illerdeki hasarlı yapı sayıları (Yıkık, Acil Yıktırılacak ve Ağır Hasarlı Yapı toplamı) 

Depremin etkilediği 18 ilde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının kontrolünde yürütülen hasar tespit çalışmalarında ortaya çıkan hasar dağılımı, bina ve bağımsız birim sayıları Şekil 3’te gösterilmektedir. Yıkık, acil yıktırılacak ve ağır hasarlı yapılara ek olarak az ve orta hasarlı yapıların da olduğu düşünüldüğünde çeşitli düzeylerde hasar alan yapı ve bağımsız birim sayısının toplamda daha fazla olduğu anlaşılmaktadır.

Şekil 3: 18 İldeki Hasarlı Yapı ve Bağımsız Birim Sayıları12

6 Şubat 2023 Depremleri çok büyük bir bölgeyi etkilemiştir. Yer bilimciler felaketin bu boyutlara ulaşmasında depremlerin 9 saat arayla aynı bölgede gerçekleşmesinin bir etmen olduğunu kabul etmekle beraber alanda ölçülen bazı maksimum ivme değerlerinin Türkiye deprem tehlikesi haritasında tahmin edilen değerlerin üzerine çıktığını da belirtmektedirler. Bütün bunlara mukabil inşaat mühendislerimizin oluşan yıkım ve ağır hasar üzerinden yaptıkları değerlendirmelerde dikkat çeken husus, yapılaşmanın yürürlükteki yapı yönetmeliklerine uygun olmamasıdır.

Bu depremlerde yaşadığımız büyük yıkım, 1999 Depremi sonrasında gerçekleştirilen pek çok yasal, yönetsel değişiklikle kaydettiğimiz ilerlemelere dayandırdığımız depremin ortaya çıkarabileceği afetler karşısında hazırlıklı olduğumuz varsayımımızı boşa çıkarmış, geçen 25 yılı olması gerektiği kadar iyi değerlendiremediğimizi göstermiştir. Hatta bu türden bölgesel etkileri olabilecek düzeyde kötünün kötüsü bir senaryonun mümkün olabileceği gerçeğini 6 Şubat Depremleri’ne kadar kimsenin tahmin edemediğini de söylemek yanlış olmayacaktır. Öte yandan Doğu Anadolu Fay Zonu’nda bir sismik boşluk olduğu ve uzun yıllar önce yaşanmış büyük depremlerin çok yakında olma olasılığının arttığını gösteren çalışmalar bulunuyordu. Ve bu sebeple 2019’da hazırlanmaya başlanan İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) hazırlama kılavuzunda pilot il olarak Kahramanmaraş seçilmiş ve ilk İRAP burada hazırlanmıştı. Ancak yine de bu düzeyde bir etkiyle 18 ilin aynı anda yıkıma uğrayacağı; şehirler arası yolların, elektrik ve doğal gaz altyapısının çökeceği; hastane, havalimanı gibi acil durumlarda işlevsel olabilecek ve/veya erişimde önem teşkil eden kritik tesislerin dahi çalışamaz hâle geleceği kötünün kötüsü bir afet senaryosu öngörülemediğinden bu felaket, yakın çevredeki pek çok ilin destek sağlayacağı varsayımıyla hazırlanan ve 2022’de yenilenen Türkiye Afet Müdahale Planı’nı (TAMP) bile yetersiz bırakmıştır.

6 Şubat Felaketi’nde yaşadığımız kayıpların yaygınlığı ve çeşitliliği gösterdi ki özellikle hava koşullarının zorlu olduğu ve bölgesel erişimin sekteye uğradığı zamanlarda havalimanı, şehirler arası yol bağlantıları, enerji hatları gibi kritik can damarı tesis ve ağları büyük ölçüde etkileyen bir afette, ilk 72 saat süresince yapılması gereken faaliyetleri aksatmadan yerine getirmemizi sağlayacak kabiliyet ve kapasitemiz yetersizdir. Bu depremle anlaşıldı ki bölgesel ölçekte en kötü senaryolar oluşturulmalı; afet bölgesine destek için özellikle benzer fay zonu etkilerine maruz kalabilecek illerin yakınında olmakla beraber bu fay zonu dışında bulunan iller seçilmeli; afet anında kesintisiz şehirler arası erişim için yaşanabilecek iklimsel koşulların etkilerini de dikkate alan erişebilir ve açık ulaşım bağlantıları alternatiflerinin neler olabileceği belirlenmeli ve tüm bunlar üzerine kapsamlı çalışmalar depremler yaşanmadan önce yapılmalıdır. 6 Şubat’ın verdiği bu derslerden hareketle Marmara Denizi derinlerinde olması muhtemel büyük bir depremde benzer bölgesel etkilerin görülebileceğinin dikkatlerde tutulması, beklenen depremin etkili olabileceği bölgelerde bu türden ön çalışma ve hazırlıkların ivedilikle yapılması gerekmektedir. TAMP başta olmak üzere 6 Şubat Depremleri sonrası İl Risk Azaltma Planlarının en kısa sürede düzeltilip güncellenmesi, özellikle büyük risk havuzlarından oluşan kentlerimizde hiç vakit kaybetmeksizin risk azaltma tedbirlerinin önceliklendirilmesi, akabinde bütçelendirme süreçlerinin tamamlanıp uygulamaya konması afet alanında çalışan herkesin sorumluluğundadır.

Depremden büyük hasar gören kentlerimizde eskisinden daha iyi, afetlere dirençli yaşam alanları yaratmak ve dirençli toplumları oluşturmak da afet alanında çalışan bizleri bekleyen öncelikli konuların başında gelmektedir. Geçici barınma alanlarına ilişkin sorunların en aza indirilmesi, hâlihazırda inşa edilmekte olan bazı kalıcı konut çevrelerinde yaşamın kurgulanması, büyük hasar almış eski kentte yeniden inşa çalışmalarının önceki toplumsal ilişkilerin tesisini de dikkate alarak sağlanması, eski yerleşim alanları ve yeni kentsel alanların toplu taşıma hizmetleriyle desteklenerek ilişkilendirilmesi, çalışma alanlarının konut alanlarıyla bütünleştirilmesi gibi temel konular da gündemimizi sürekli meşgul etmesi gereken konular arasındadır.


1 AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) tarafından açıklanan verilere göre, 6 Şubat 2023 tarihinde yerel saat ile 04.17’de ve 13.24’de merkez üssü Pazarcık (Kahramanmaraş) ve Elbistan (Kahramanmaraş) olan Mw 7.7 (8.6 km derinliğinde) ve Mw 7.6 (7.6 km derinliğinde) büyüklüğünde iki deprem meydana gelmiştir. Detaylı saha çalışmaları neticesinde, depremlerin sismolojik, geoteknik, yapısal ve sosyal etkilerini ODTÜ DMAM Ön Değerlendirme Raporu (22.02.2023) yaygın etkileri ilk bulgular olarak ortaya koymuştur.

2 Depremin doğrudan etkilediği açıklanan 11 il alfabetik sırayla şöyledir; Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye,  Şanlıurfa.  Ancak  bu  illere  Haziran  2023  itibarıyla  depremlerden etkilenen Batman, Bingöl, Kayseri, Mardin, Niğde, Sivas, Tunceli de  eklenerek hasar gören il sayısı artmıştır (AFAD, 2023a).

3  Strateji Bütçe Başkanlığı. (2023, Mart) Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu (https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2023/03/2023-Kahramanmaras-ve-Hatay-Depremleri-Raporu.pdf )

4  Strateji Bütçe Başkanlığı. (2023, Mart) KahramanmaraşveHatayDepremleriRaporu (https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2023/03/2023-Kahramanmaras- ve-Hatay-Depremleri-Raporu.pdf )

5  AFAD (2023a). 06 Şubat 2023 Pazarcık-Elbistan Kahramanmaraş(Mw:7.7Mw:7.6) DepremlerRaporu, Deprem Dairesi Başkanlığı  https://deprem.afad.gov.tr/assets/pdf/Kahramanmara%C5%9F%20Depremi%20%20Raporu_02.06.2023.pdf

6  ÇSB (2023), 1939 Erzincan Depremi, https://erzincan.csb.gov.tr/1939-erzincan-depremi-haber-16203

7  Özmen, B., (2000). 17 Ağustos 1999 İzmit Körfezi Depreminin Hasar Durumu (Rakamsal Verilerle), Türkiye Deprem Vakfı, https://deprem.gazi.edu.tr/posts/download?id=43388

8  Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi İlanı. https://www.afad.gov.tr/genel-hayata-etkili-afet-bolgesi-hk

9  TÜİK. (2022). Adrese Dayalı Nüfus Sayımı, https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=49685

10  TÜİK. (2023). Adrese Dayalı Nüfus Sayımı, https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Adrese-Dayali-Nufus-Kayit-Sistemi-Sonuclari-2023-49684

11  AFAD. (2023b, Temmuz 31). AFAD Afet Yönetim Merkezi Daire Başkanlığı, Güncel Resmî Veri, Ankara.

12  NURLU,  M. (2019). ‘Earthquake  Activity  in  Turkey  and  Earthquake  Risk Reduction Studies’ The Asian Conference on Disaster Reduction (ACDR 2019) organized by the Government of Turkey, the Government of Japan and Asian Disaster Reduction Center (ADRC), 25-27 November 2019, Ankara, Retrieved August 12, 2023, from https://www.adrc.asia/acdr/2019/documents/S2-02_ DeptEQ_AFAD.pdf.

1ŞENOL BALABAN, M. (2019). Afete dirençli yerleşimler oluşturmak: Afet risklerini azaltma planı. Bilim ve Ütopya, cilt.25, sa.305, 29-34. https://bilimveutopya.com.tr/afete-direncli-yerlesimler-olusturmak-afet-risklerini-azaltma-plani

1DMAM. (2023). https://eerc.metu.edu.tr/tr/system/files/documents/DMAM_2023_ Kahramanmaras-Pazarcik_ve_Elbistan_Depremleri_Raporu_TR_final.pdf

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezleri kullanmaktayız.    Daha Fazla Bilgi