Türkiye’de İzcilik 1910 yılından beri süregelen, çocukları ve gençleri eğiten üniformalı bir teşkilattır. Asli işi çocuk ve gençlerimizi vatanını milletini seven, ona faydalı ve güzel ahlâklı bireyler olarak yetiştirmektir.
Dünyadaki bütün izciler, izcilik teşkilatına düzenlenen bir yemin töreniyle katılırlar. Yani hem gönüllü hem de yeminlidirler. İzci andındaki “Allah’a ve vatanıma karşı vazifelerimi yerine getireceğime… Başkalarına her zaman yardımda bulunacağıma…” ibareleri tabiatıyla afet durumunda ifası gereken arama kurtarma ve insani yardım vazifelerini de kapsamaktadır. Her bir izci bu vazifeleri layıkıyla yapabilmek için ant içerken aynı antta “kendisini sürekli geliştirme” sözünü de verir. Bu itibarla 11-15 yaş aralığındaki izcinin parolası “Daima hazır” olmaktır. Yani bu yaştaki izciler olabilecek her şeye bedenen, ruhen, fikren olduğu kadar bilgi ve beceri düzeyiyle de temel araç ve malzemeleriyle de hazır olma çabası içindedir. 15-18 yaş aralığındaki izciler ise “Topluma hizmet” etme parolasıyla çalışırlar.
İzcilik teşkilatının eğitim metotları arasında “Topluma hizmet” bulunur. Yani bu eğitim sistemi, kişinin kendini geliştirebilmesi için topluma hizmet etmeyi esas alır. Hiç ilgisi yok gibi görünse de izcilik, yukarıda belirttiğimiz dayanaklarıyla dünyanın ve ülkemizin tamamen gönüllü yapıya sahip en büyük arama kurtarma ve insani yardım teşkilatıdır. Türkiye İzcilik Federasyonu, söz konusu görevleri kuruluşu 1980’lere dayanan Türkiye İzcilik Federasyonu Arama, Kurtarma ve İnsani Yardım Enstitüsünün (TİFAKE) ve bu enstitüye bağlı ekiplerin sorumluluğuna bırakmıştır.
Hâlihazırda kayıtlı 265 bin izcinin tamamı bu enstitünün eğitiminden geçmektedir. Daha 6 yaşından itibaren izciler tehlike avı, afet bilinci, yardım isteyebilme, tarif edebilme farkındalık ve yetenekleri kazandırılarak her an her şeye dikkat etme ve daima hazır olma ilkesiyle yetiştirilir; kurtarma sistemleri eğitiminin yanı sıra kendi güvenliğini sağlama ve başkalarını kurtarabilme yetkinliğiyle; zor koşullarda yaşayabilme, doğada olası her hava şartında gece gündüz rahatça hareket edebilme bilgi ve becerileriyle donatılırlar.
İzci andındaki “Kendini bedence sağlam, fikirce uyanık ve ahlakça dürüst tutmak” taahhütleri, insani yardım bakımından izcilerin en büyük yardımcılarıdır. İzciler nezdinde reklamın, ön plana çıkmanın hiçbir önemi yoktur. Onlar yalnızca Allah, vatan ve toplum uğrunda hizmet ederler. Bu yüzden afet mahallinde bir yardım deposunun kimsenin görmediği derinliklerinde takatsiz kalana kadar çalışmak onlar için olağandır. İzcilerin yurt sathında yaygın olması, her türlü şart altında haberleşebilmeleri, bir afette başkaca bir destek olmaksızın kendi kendilerine yetebilmeleri, disiplinleri, hiyerarşik düzenleri, kendi metotlarından dünyaya yayılan takım ruhu eğitiminden geçmiş olmaları, kimin söz sahibi olduğunu bilmeleri en önemlisi hangi görev olursa olsun canı gönülden yapmaları onları afet gibi zorlu görevler için her daim hazır tutar.
Bütün izcilere afet durumlarına yönelik verilmiş bir cümlelik talimat vardır: “Bize ulaşamasanız dahi afetin büyüklüğüne göre hiç beklemeden herkes afet bölgesine hazır olarak intikal edecek; arama kurtarma eğitimi olanlar AFAD’ı, olmayanlar Kızılay’ı bulup onlarla hareket edeceklerdir.” İşte bu talimattan ötürü izciler, 6 Şubat Depremleri’nin de daha ilk saatlerinde sahaya koştu. Yayladağı’ndaki Türkmen izcilerimiz depremden sonraki ilk saat içinde Afet Acil Sosyal Yardım (ASYA) depolarında hizmete başladı. Adana izcilerimiz ise kurtarma konusundaki eğitimleriyle enkazlarda çalıştı. Diğer illerdeki izcilerimiz de daha güneş doğmadan ekipleriyle vazife başındaydı. AFAD tarafından akredite edilmiş kentsel arama kurtarma ekibine sahip olan ağır teçhizatlı TİF ekiplerimiz ikinci depremden sonra yani öğle saatlerinde enkazlara ulaşıp çalışmaya başladı ve 24 saat içinde toplam 18 binanın enkazına müdahale işlemi gerçekleştirdi. İlk günün akşamı itibarıyla gerekli teçhizatla birlikte afet bölgesine gelerek enkazda arama-kurtarma çalışmalarına katılan 2.672 izci bulunuyordu. Bu ekipler 3 hafta boyunca bölgede kalıp hizmete devam etti.
İlk yardım eğitimi de almış sağlık görevlisi izci liderlerimiz, acil sağlık ve ilk yardım görevlerini hem enkaz müdahale ekiplerimizin içinde hem de kamp alanımızda yerine getirdi. Aynı zamanda dağıtım araçlarımızın şoförlüğü de yapan sağlık görevlisi izci liderlerimiz gittikleri yerlerdeki afetzedelerin -eğer varsa- sağlık sorunlarının gerektirdiği müdahaleyi ve/veya tedaviyi uyguladı. İlaveten dağıtım araçları hasta ve yaralı naklinde de kullanıldı. Keza din görevlisi izci liderlerimiz, üniformalarıyla cenaze hizmetlerinde yer aldı ve afette hayatını kaybeden binlerce insanımızın defin işlemlerini usulüne uygun olarak büyük bir ciddiyet ve titizlik içinde gerçekleştirdi.
İzciler afetin ilk günlerinde trafiğin düzenlenmesi, AFAD koordinasyon merkezleri, çadır yangınlarına müdahale çalışmaları gibi çeşitli iş ve iş alanlarında görev yaptı. Bilindiği gibi izciler çadır kurma konusunda uzmandır. Temin ettikleri çadırların dağıtımı ve kurulmasının yanı sıra AFAD tarafından da çadırkent kurulumunda görevlendirildiler. Özellikle Adıyaman ve Kahramanmaraş gibi illerimizdeki çadırkentlerin kurulumunda çalıştılar. Kilis ve Osmaniye’de bulunan izcilik tesislerimiz ise birer çadırkent ve dağıtım noktası hâline getirildi.
Var olan olumsuzluklara rağmen her ortamı yaşanacak hâle getirme becerisine sahip izciler, konuşlandıkları alanlarda her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecek izci kamplarını kurup nöbet sistemlerinden temizlik ihtiyaçlarına kadar kendi lojistiklerinde herhangi bir sorun yaşamadan afet bölgesinde vazife gördü. TİF, afetzede her ilde aynı anda hizmet verirken hiçbirini zor durumda bırakmayacak şekilde kendi üyelerinin de ihtiyaçlarını tedarik etti. Zira “İzci Daima Hazırdır” parolası gereği zaten hazır olan izciler, afet bölgesine tedarikle vakit kaybetmeksizin kendi konaklama ve gıda malzemeleriyle ulaşmışlardı.
TİF tarafından izciler için Hatay Serinyol Orman Fidanlığında bir karargâh, lojistik depo ve ana merkez çadır kampı, diğer illerdeyse Kızılay depoları yanında lojistik depo ve kamp alanları oluşturuldu. Böylece her birinin saha hizmet süresi en az bir hafta olmak üzere toplam 10 bin izci 3 ay boyunca deprem bölgesinde vazife gördü.
İzci liderlerimiz çocuk ve genç eğitimi konusunda uzman olduklarından afetzede çocukların izcilik faaliyetleriyle rehabilite edilmesinde görev aldılar. Bu kapsamda 1200 afetzede çocuğumuzu kamplarımıza davet edip gerek çeşitli izcilik faaliyetleriyle tanıştırarak gerekse 81 bin tohum topu hazırlayıp ülkemize hediye etmelerini sağlayarak psikolojik iyileşmeleri adına bilinçli bir çaba gösterdiler. Aynı şekilde selvi tohumlu topları da ilerleyen dönemde afette kaybettiğimiz vatandaşlarımızın mezarları başına bırakacaklar. Bu çocuklarımız illerine döndüklerinde de izciliğe devam edebilmeleri de sağlanacaktır.
Dağıtım
İzciler, bölgede mevcut yardım depolarına giderek tır indirme, malzeme tasnifi, yükleme ve dağıtım işlemlerinde yer aldılar. AFAD, Kızılay, ASYA, Belediyeler ve farklı STK’ların depolarında 24 saat vardiya usulüyle malzeme dağıtımına destek oldular, forklift kullanımından nöbet tutmaya kadar pek çok işi üstlendiler. Aynı zamanda tarafımızca temin edilen çok kullanımlık ve yüzde yüz koruma sağlayan 8 bin adet acil durum battaniyesi depremin ilk saatlerinden itibaren soğukta kalan afetzedelere dağıtıldı. Keza bizzat tedarik ettiğimiz tırlar dolusu çadır, uyku tulumu, mat, soba, su, un, pirinç, konserve gibi temel ihtiyaç malzemesinin dağıtımını gerçekleştirdiler. Bu hizmet için afetzedelere telefon numarası bırakıp ihtiyaçlarını mesajla bildirme imkânı sunan izciler, gelen talepleri konuma göre ayırdıktan sonra kendi kamp alanlarında oluşturdukları çadır depolarda varsa kendi depolarından yoksa diğer depolardan tedarik ederek kolileyip tek yerde istiflediler; aynı civardaki ihtiyaç sahiplerinin kolilerini tek araca yükleyerek olabildiğince kısa sürede doğrudan teslim ettiler. Böylece 3 ay içerisinde 30 bin koli yardımı yerine ulaştırdı. Dağıtım ekiplerimiz, özellikle ilk günlerde izdiham gibi bir olumsuzluğa sebebiyet vermemek adına yardım beklenen konuma yaklaşınca telefon ederek haber vermeyi ve kendilerini bekleyen afetzedeye hemen kolisini teslim edip ayrılmayı daha sağlıklı bir yöntem olarak benimsedi. Bununla beraber araziyi dolaşarak yardıma ihtiyacı olanların saptanması ve yetkililere gerekli bilgileri iletilmesi için de çaba harcadı. Esasen izcilerin insani yardımlardaki öncelikli hedefi de dağ köyleri ile ana yollardan uzak köyler oldu.
Afette zarar görenlerin köylerdeki akrabalarının yanına göçmesi nedeniyle yüz kişilik köylerin bile 2 bin kişiye kadar çıktığı görüldü. Ana merkezlerden uzak, yollarının bozuk veya afetten zarar görmüş olmasından dolayı bu köylere yeterince yardım ulaşamıyordu. Araçlarımızın araziye uygun olması ve arazi tecrübemiz bizi köylere yönlendirdi. Zira buralardaki insanların çoğunun aşağı inip yardım alacak aracı bulunmamaktaydı. Kalabalıktan dolayı gıda ve su ihtiyacı, hijyen malzemesi, soba, mat, çadır ihtiyacı çok fazlaydı. Üç ay boyunca bu alanlar hiç boş bırakılmadı ve her gün ziyaret edilerek her ne lazımsa ihtiyaç sahipleri için temin edildi. Kuru gıda haricinde köylülerin de izni ve iş birliğiyle tarlalarındaki ıspanaklar toplanarak ihtiyaç sahibi ailelere dağıtıldı.
İzciler, ASYA’nın çadır kentlerin içinde bulunan dağıtım merkezlerinde de görev aldılar. Özellikle depremin ilk günlerinde halk tarafından yollanan ikinci el giysiler ile sıfır giysilerin karışık paketlenmesi ciddi bir sıkıntı ve ilave iş yükü oluşturdu, bu yüzden izcilerimiz geceleri de vardiyalı olarak çalışıp elektrik olmadığı için alın lambalarının ışığında gelen malzemeleri ayıkladılar ve bağışa uygun olanları ihtiyaç sahiplerine dağıttılar. Afetzede iller arasındaki depolarda eksik malzemelerin (kefen, ceset torbası, acil durum battaniyesi vb.) nakliyesi izcilerimiz ve araçlarıyla sağlandı. Afet bölgesine gelemeyen diğer izcilerse bulundukları illerdeki yardım depolarına giderek afet bölgesine nakledilecek malzemelerin tasnif ve yüklemesinde çalıştılar.
Ülkemizin birçok yerinden emanet edilen zekât ve fitreler ihtiyaç sahiplerine teslim edildi. Türkiye’nin her yerinden gelen izcilerin yanı sıra Azerbaycan, Lübnan, Libya, Kosova’dan gelen izcilerimiz de enkazlara müdahale ettiler. Türkiye’de yaşayan ve izcilik yapan Suriye, Filistin, Libya, Afganistan, Irak, Mısır uyruklu izcilerimiz de başından sonuna kadar yanımızda oldu. Dünya İzcilik Teşkilatı mensupları, Lübnan ve Yunanistan izcileri de ayni ve nakdî yardımlarını gönderdiler veya bizzat getirdiler.
Haberleşme – Organizasyon
TİF dünyanın her yeriyle her şartta iletişim kurabilecek telsiz sistemlerine sahip olduğu gibi üyesi olan binlerce telsiz ve radyo amatörü izciyle bu imkânını uygulamaya koyma kabiliyetine de sahiptir. Nitekim afet bölgesinde görev alan izci liderleri kendi aralarında ayrı bir telsiz frekansı kullanarak birbiriyle ve merkezle sürekli irtibatta oldular. İstanbul ve Konya’da görevli düzenli ekiplerimiz 24 saat esasına göre afet mahalline gidecek izci liderlerinin ulaşım ve güzergâh gibi işlemlerini kesintisiz haberleşmeyle sağladılar. Depremin ilk saatlerinde bölgeye ulaşan Federasyon Başkanımız ve ekip sorumluluları herkesin nerede olduğundan ve diğer her şeyden haberdar olmuş, gerekli talimatlarını iletebilmişlerdir. Federasyonumuz biri afet bölgesinde diğeri Ankara ofiste, iki adet uydu telefonu sahibi olmasına rağmen bu uydu telefonlarını kullanma lüzumu ortaya çıkmamıştır Amatör telsizci ve haberleşme uzmanı izci liderlerimiz kamu kurumlarının haberleşmesinde de görev üstlendiler.
Yukarıda bahsettiğimiz tüm uygulamalar, yöneticilerin bilgisi dâhilinde ve eşgüdümüyle gerçekleştirildi, bir diğer deyişle bütün bu destek ve yardım faaliyetleri kimin nereden geleceği, nerede görev yapacağı, ulaşımın nasıl sağlanacağına dair ciddi bir planlamayla afet bölgesinin her ilinde ve eş zamanlı yürütüldü.
Asrın bu en büyük felaketi, afetle ilgili yetkililer için olduğu gibi bizim tarafımızdan da beklenmeyen bir durum değildi. Bunun için elimizden geldiğince hazır olmaya çalışmıştık. Lakin bütçemizin kısıtlı olması, eğitim ve malzeme tedarikine yeterince bütçe ayıramamamıza neden olmaktadır. Ülkemizin bu görünmeyen kahramanlarının sayısının artması ve afet eğitim kalitesinin yükselmesi daha çok destekle kısa sürede mümkün olacaktır.
Her afetten sonra görülen “Afetlere Hazırlık”, “Arama Kurtarma Ekibi Yetiştirme” çabalarının bu sefer çok uzun süreli olmasını, kaliteli bir çoğalma yaşanmasını diliyoruz. Asrın en büyük felaketinde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızla beraber izci ve izci lideri afet şehitlerimizi de hürmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.