Her yeni yılı umutla karşılıyoruz. İnsanlık adına dileğimiz insani yardıma daha az ihtiyaç duyulan bir yılı yaşamak oluyor. 2023’ü de bu dilekle karşıladık fakat ne yazık ki dileğimiz gerçekleşmedi. 2023 dünyada pek çok insani krize sahne olurken ülkece yaşadığımız “Asrın Felaketi” hepimizi derinden sarstı. İnsani ihtiyaçlar hızla artarken Türk Kızılay da sadece ülkemizde değil elinin uzanabildiği her coğrafyada bu ihtiyaçlara cevap vermek için büyük bir çaba gösterdi. Ancak insani krizler, müstakil çabaların üstesinden gelebileceği boyutların çok ötesinde. Her ne kadar bağışçılarımızın ve kurumsal destekçilerimizin bize verdiği güçle bu ihtiyaçları karşılamaya çalışsak da farklı kurumları bu insani çabanın bir parçası hâline getirmek ve güçlü bir iş birliğiyle hareket etmek, gösterilen çabaların başarıya ulaşmasında hayati önem taşıyor. 2023 yılında bu gerçeği sıklıkla yaşayarak tecrübe ettik ve insanlık adına umutlandık.
2024 yılına girerken bütün açıklığıyla önümüzde duran farklı gerçekler de mevcut; tüm dünyada insani krizlerin arttığı ama buna karşı bağışların ve insani yardım fonlarının azaldığı, insanı koruyan normların ve bu normları uygulaması gereken kurumların çaresizlik içerisinde etkinliğini kaybettiği bir yıl bizleri bekliyor. İnsanlık adına umalım ki yanılan biz oluruz.
Ülkece özel tarihlerimiz var bizim ve maalesef bu tarihlerden bazıları ortak acılarımızı ifade ediyor. 2023 yılı bu tarihlere bir yenisini daha ekledi: “6 Şubat”. 11 ilde büyük yıkıma ve can kayıplarına yol açan ancak 81 ilin tamamını etkileyen ve Türkiye’yi tek yürek hâline getiren “Asrın Felaketi” 2023 yılında ülkemiz adına en büyük insani kriz olarak öne çıktı. Başta AFAD olmak üzere devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte sivil toplum da afetin yaralarını bir nebze olsun sarabilmek adına cansiperane bir insani çabanın içerisine girdi. Türk Kızılay da tüm yapılarıyla birlikte afetin ilk anından itibaren bu çabanın baş aktörlerinden biriydi. Gerek insani yardım operasyonunun organizasyonunda gerekse bizzat sahada sergilen bu çabayı ifade etmek için rakamlar ve kelimeler yetersiz kalıyor. Uluslararası açıdan baktığımızda ise bu büyük felaket bambaşka iyilik öykülerine sahne oldu. Dünya acımızı paylaştı ve bizlere destek olabilmek adına âdeta yarıştı. Uluslararası Kızılay Kızılhaç Hareketi’ne [International Federation of Red Cross and Red Crescent, (IFRC)] bağlı yüzün üzerinde ulusal dernek, yardımlarını afetzedelere ulaştırabilmek için bizimle iş birliği hâlinde çalıştı. Hareket’in dayanışma duygusunun ötesinde Türk Kızılay’ın sahip olduğu örnek müdahale modelleri ve güvenilir sistemlerinin bu iş birliğindeki etkisini görmek, önemli bir deneyimdi. Yaşadığımız başka bir özel deneyim ise yıkıntılar arasından insanlık adına umutlarımızı tekrar filizlendirdi. Yurt dışından ülkemize gönderilen yardım malzemelerinin bazılarının, zamanında bizim o ülkelere ulaştırdığımız Türk Kızılay yardım kolilerine konularak gönderildiğine şahit olduk. Bu vefa örneği bir insani yardım çalışanı ve bir Kızılaycı olarak benim gibi bu duruma şahitlik eden diğer herkesi duygu seline gark etti.
Bölgedeki insani ihtiyaçların boyutu dolayısıyla sürdürmek zorunda olduğumuz çalışmalarımıza ve gayretlerimize daha fazla destek bulabilmek için Hollanda Büyükelçiliği’nin ev sahipliğinde IFRC ile birlikte büyükelçilerin katılımıyla uluslararası düzeyde bir destek etkinliği gerçekleştirdik. Dışişleri Bakan Yardımcımız ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay da bu etkinliğe bizzat katılım göstererek devletimizin güçlü desteğini bir kez daha bizlere hissettirdi. Hâlihazırda insani yardım operasyonumuza destek veren ülkelerin büyükelçileriyle beraber etkinliğimizde bir araya geldiğimiz diğer uluslararası üst düzey temsilcilerin varlığı ve destek mesajları, zorlukların üstesinden beraber gelebilmek adına gelecek için de umutlarımızı tazeledi.
2023 yılında dünyanın farklı coğrafyaları farklı sebeplerle ortaya çıkan insani krizlerle boğuştu. Özellikle Afganistan, Ukrayna, Fas ve Libya’da meydana gelen insan ve doğa kaynaklı afetler Türk Kızılay’ın da uluslararası insani yardım gündeminin en üst sıralarında yer aldı. 2023’te ülkemizin iyiliğinden aldığımız güçle bu ülkelere yardımseverlerimizin merhamet elini ulaştırmayı başardık ve ihtiyaç sahiplerinin en temel gereksinimlerini karşılayarak hayata tutunmalarını sağladık. Her ne kadar 2023 yılının gündemindeki insani çabalarımızı anıyor olsak da bu coğrafyalarda gerçekleştirdiğimiz Kızılaycılık faaliyetlerinin, bir geleneğin nişanesi olduğunu hatırlatmak isterim. 1912 yılında Trablusgarp Cephesi’ndeki sağlık gereksinimlerini karşılamak üzere Hilâl-i Ahmer Cemiyetinin aldığı bağışlarla Derne’de kurduğu seyyar hastanede, o yıllarda Şark Kolordusu Komutanı olarak görev yaparken gözünden yaralanan Binbaşı Mustafa Kemal yani Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tedavi görmüştü. Aradan geçen onlarca yılda, Türk Kızılay o coğrafyaları asla yalnız bırakmadı ve Kızılaycılar bir asır sonra yine Derne’de selden etkilenen ihtiyaç sahiplerinin yaralarını sarmak için seferber oldu. Elbette uluslararası insani yardım çalışmalarımız bu ülkelerle sınırlı kalmadı. Uluslararası insani yardım hareketinin aktörleriyle gerçekleştirdiğimiz güçlü iş birlikleri sayesinde yıl boyunca 35 farklı ülkede 8 milyondan fazla insana yardım ulaştırdık ve ulaştırmaya devam ediyoruz.
Ve insanlığın kanayan yarası Filistin, Gazze. Tüm dünyanın gözleri önünde sergilenen bir trajedi ve buna karşı koyamayan ve insanı koruyamayan insanlık. İnsancıl hukukun açıkça ihlali, insanı korumak için oluşturulan normların hiçe sayılması ve bu normları uygulamakla sorumlu kurumların çaresizlikleri. Bir insanın ölümünü bile bütün insanlığın ölümü gibi görürken binlerce insanın ölümüne nasıl kayıtsız kalabiliriz? Yuvalarından edilmiş yüz binlerce insana yardım elimizi uzatmadan nasıl durabiliriz? Duramazdık, durmadık da! Tüm bu korkunç tablo içerisinde bütün imkânlarımızı Filistin ve Gazze için seferber ettik. Yine yardımsever milletimizin büyük desteği, resmî kurumlarımız ve sivil toplum kuruluşlarımızın iş birliğiyle oradaydık, oradayız. Yardım malzemelerimizi ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakla yetinmeyip temel ihtiyaçların karşılanması için Filistin Kızılayı’yla birlikte sahada mücadele ettik, ediyoruz. Ancak insani yardım çabalarımızın savunuculuk faaliyetleriyle desteklenmesi gerektiğinin de farkındayız. Bu noktada Genel Başkanımız Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz’ın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimî üyelerinin büyükelçiliklerine yazılı ilettiği ve insancıl hukukun, hukukun üstünlüğünün ve insan onurunun korunmasındaki tarihî yükün onların omuzlarında olduğunu hatırlatarak Gazze’ye insani yardım koridoru açılması için karar alınması yönündeki talebi, insani savunuculuk tarihinin sayfalarına önemli bir not olarak düşüldü. Gazze’de insanlık dramı son bulmadıkça ve insani ihtiyaçlar devam ettikçe kuşkusuz Türk Kızılay da orada olmaya devam edecek.
Açıkça görülüyor ki 2023, bizlere 2024 için de insani ödevler ve artan sorumluluklar bırakıyor. Bu nedenle paydaşlarla iş birliği içinde çalışmak, daha fazla faaliyete ve kırılgan insana erişime olanak tanıması açısından kritik bir önem taşıyor. İhtiyaçlara ters orantılı olarak tüm dünyada insani alana ayrılan kaynakların hızla azalması bu kaynakların daha verimli kullanılması gerekliliğini ortaya koyuyor. Türk Kızılay bu disiplinle hareket ederek sistemdeki konumunu vazgeçilmez kılarken ayrım gözetmeksizin tüm coğrafyalarındaki ihtiyaç sahipleri için de umudun adı oluyor.