Koronavirüs Çağında Gönüllülüğün Geleceği

Adem Başpınar
Dr., Kırklareli Üniversitesi Sosyoloji Bölümü
Murat Şentürk
Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü

Sosyal varlıklar olmak bakımından biz insanlar donanımsal olarak birbirimizle bağlantı kurarız. Koronavirüs sebebiyle milyarlarca insan izole hâle gelirken bir kısmımız da yenilikçi yöntemlerle yeni gönüllülük imkânları oluşturmaya başladık: maskeli-gönüllüler. Kimimiz yaşlı komşularımızın yiyeceklerini tedarik ettik, kimimiz uzaktan pilates dersleri verdik, kimimiz de sanal konserler icra ettik. Koronavirüse rağmen insanlar, gönüllülük kapsamında emeklerini ve zamanlarını harcamak, etkileşimde bulunmak için yeni yollar bulmaya/ geliştirmeye devam ettiler.

Birleşmiş Milletler, her yıl 1 milyar insanın ulusal veya uluslararası ölçekte gönüllülük için zaman ayırdığını tahmin ediyor. Pandemi süreci yerel düzeyde gerçekleştirilen gönüllülükte bir artışa vesile oldu. Evlerinde izole insanların erzak ihtiyaçlarının karşılanmasından pandemi sürecinde en ön safta mücadele eden sağlık çalışanlarının evcil hayvanlarına bakmaya kadar bir çeşitlilikte yeni gönüllülük yöntemleri ve başlıkları ortaya çıktı.

COVID-19, uluslararası gönüllülük faaliyetlerinde ve yaklaşımında önemli zorluklar ortaya çıkardı. Başka bir ülkeye seyahat etmek, orada yerel topluluklarla birlikte yaşamak ve çalışmak, onlarla ilişkiler kurarak karşılıklı güven oluşturmak ve yerel ihtiyaçlara göre kapasite geliştirmek artık çok daha zor. Bu zorlukları aşacak yenilikçi fikirlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu yeni durum, uluslararası gönüllü toplulukları yeni modeller tasarlayıp yeni çalışma yöntemleri geliştirme noktasında düşünmeye sevk etmektedir. Yeni durumda esasında yeni bir uygulama olmayan “çevrim içi gönüllülük” gerek yerel gerekse de ulus aşırı düzeydeki gönüllük faaliyetlerinin odağı olmaya başladı.

COVID-19 salgını esnasında gönüllü olmanın nedenlerine dair incelemelere bakıldığında ortak bazı izahlarla karşılaşırız. Daha önce bir hastalık sebebiyle gönüllülerden destek almış kişilerin “geri ödeme/ geri verme” istedikleri; kriz zamanında “bir şey yaptığını hissetme” yahut medyada her gün duyulan üzücü haberlerle başa çıkmak, virüsü kapıp ileride yardıma ihtiyaç duyabileceğini düşünerek gönüllü olma1 ve ortak bir amaç için çalışırken başkalarına katılarak da bir dayanışma duygusu oluşturma2 bunlar arasında sayılabilir.

Mevcut COVID-19 krizinde gönüllülük, rahatlatıcı işlevinin yanında insanların atalet ve çaresizlik duygularının üstesinden gelmelerine yardımcı olabilir. Kriz durumlarında ve acil durumlarda gönüllülüğün nedenlerini ele alan bir araştırma, bir sebebe bağlanmanın anahtar bir motivasyon olabileceğini, kişisel olarak etkilenildiğinde “duygusal katarsis” işlevi görebileceğini ve aynı hedef için başkalarıyla iş birliği yapmanın teselli bulmayı sağlayacağını ortaya koymaktadır.3

Dünyadaki Gelişmeler

Dünya genelinde gönüllülüğe dair 2020’de yaşanan en temel gelişmenin kaynağı tüm kişisel ve toplumsal hayatı etkileyen pandemidir. Fidelity Charitable’ın Amerika Birleşik Devletleri’nde yaptığı araştırmaya göre gönüllülerin %66’sı4 pandemi nedeniyle gönüllü olarak katkıda bulundukları zamanı azalttılar veya gönüllülüğü tamamen bıraktılar. Başka birtakım raporlarda ise gönüllülüğün pandemi döneminde arttığı belirtilmektedir.5 Özellikle yaşlılara ve pandemi sürecinde ön saflarda çalışanlara erzak dağıtımı yapmak ve onların sağlık kontrollerini yaptırmak, yaşlı komşulara ziyaretlerde bulunmak, izole edilen veya tek başına karantinaya alınanlarla sanal arkadaşlık kurmak gibi faaliyetlerin bu dönemde öne çıktığı belirtilmektedir.

Pandemi süreci, gönüllülüğün nasıl yapıldığı ile ilgili de önemli değişikliklere sebep oldu. Aynı araştırmaya göre pandemi sürerken gönüllülüğe devam edenlerin %65’i faaliyetlerini sanal veya uzaktan gerçekleştirmiştir. Pandemiden önce gönüllülerin yalnızca %19’u işini sanal olarak yapmaktaydı. Ancak araştırmaya katılanların %64’ünün sanal gönüllülük için nereye başvuracaklarını bilmemesinin pandemi döneminde yürüttükleri gönüllülük faaliyetlerinin devam etmesini önemli ölçüde sekteye uğrattığı anlaşılmıştır. Katılımcıların %73’ünün koşullar güvenli bir hâl aldığında pandemi öncesi gönüllülük pratiklerine döneceklerini söylemiş olması umut verici bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Buna karşın pandemi koşullarının ne zaman biteceğinin öngörülememesi dolayısıyla gönüllülüğe ilişkin yeni modeller geliştirmenin gerekebileceği de vurgulanmıştır.6

BM Gönüllüleri (UN Volunteers), tüm dünyada sağlık sistemlerinin ve temel kamu hizmetlerinin baskı altında kaldığı pandemi döneminde yaşanan sorunlara karşı yeni çözümler sunmaya çalışmıştır. Program, bu dönemde çevrim içi faaliyet göstermeye hazır 600 bin kayıtlı gönüllüsü olduğunu duyurmuştur.7 BM, COVID-19’un yarattığı zorlukların üstesinden gelmek için katkı sunan milyonlarca gönüllünün çabalarını takdir etmek amacıyla 2020 Uluslararası Gönüllülük Günü’nde dünyanın tüm bölgelerinde sosyal medya etkinlikleri gerçekleştirerek küresel bir krize dönüşen pandemi sırasında gönüllülüğün toplumlara sunduğu/ sunabileceği katkıları tartışmıştır.8

Avrupa Birliği, 2020 yılı içerisinde 2021-2027 arası yılları kapsayan yeni ve büyük bir gönüllülük programı ilan etmiştir. Bir milyar Euro’nun üzerinde bütçeye sahip bu programla Avrupa ve “ötesindeki” gençler için önemli gelişmeler yer almıştır. Program, gönüllüler için daha kaliteli faaliyetler ve daha iyi koşullar sunmanın yanında sınırlı imkânlara sahip kişileri gönüllülük faaliyetlerine dâhil etmek için de planlar ilan etmiştir. İnsani yardım alanında gönüllülük yapacaklar için iyileştirilmiş maddi imkânlar da raporda yer almıştır.9

Yeni Zelanda ve Avustralya gibi ülkelerin 2020 yılını ele alan raporları bulunmakla birlikte bu raporlar pandemi öncesinin genel bir resmini sunmaktadır.10 Küresel ölçekte 2020 sürecini değerlendiren raporların çıkması için ulusal ve yerel raporların tamamlanması gerektiği görülmektedir.

Türkiye’de 2020 Yılında Gönüllülük

Türkiye’de 2020 yılında gönüllülük alanında yaşanan gelişmeler dünyadaki genel eğilime paralellik arz etmektedir. Türkiye Gençlik STK’ları Platformu’nun (TGSP), önderlik ettiği “STK Kapasite Gelişim Eğitimleri Müfredat Geliştirme Projesi (STK-MGP)”, günümüzde “üçüncü sektör” olarak kabul edilecek kadar geniş bir ölçeğe erişen sivil toplum kuruluşlarında gönüllü veya profesyonel olarak çalışan kişilerin belirli yeterlilikleri kazanmalarını amaçlayan bir eğitim müfredatı geliştirme projesidir. Projeyle sivil toplum kuruluşlarının model olarak kullanabilecekleri bilimsel bir zemine dayanan bir müfredat geliştirilmiştir. Böylelikle hâlihazırda dağınık, birbirinden kopuk veya düzensiz bir biçimde farklı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) eliyle yürütülen eğitim programlarının daha sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilmesine katkıda bulunulduğu düşünülmektedir. Geliştirilen bu müfredat çerçevesinde düzenlenecek eğitim programlarına katılan STK gönüllüleri ve çalışanlarının kendi kurumlarının hedeflerinden sapmadan, sürekli kendilerini analiz ederek amaçlanana uygun bir yapılanmaya gitmeleri ve faaliyet göstermeleri beklenmektedir.

STK-MGP ile “bir STK’da profesyonel veya gönüllü olarak görev alacak bireylerin ihtiyaçları olan eğitimlerin müfredatını geliştirmek”, “alanla ilgili bütün kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör gerçek ve tüzel kişilerine kendi eğitim programlarında kullanabilecekleri bilimsel yöntemlerle, disiplinler arası bütünlükle ve beceri odaklı geliştirilmiş bir eğitim müfredatı sunmak”, “STK’lar üzerine çalışan akademisyen ve araştırmacılar için bilimsel yöntemler kullanılarak geliştirilmiş bir STK eğitim müfredatı sunmak” ve “kapsayıcı ve tutarlı bir STK kapasite gelişim eğitim müfredatı geliştirerek doğası itibarıyla sınırlı olan kaynakların etkili, etkin ve verimli kullanılmasına katkı sağlamak” hedefleri belirlenmiştir. Modüler bir yapı sunan ve bugüne kadar Türkiye’de gerçekleştirilmiş en geniş kapsamlı içeriği kapsayan STK-MGP’de gönüllüler için belirlenmiş alanlar şu şekildedir: “Bilgi Teknolojileri Yönetimi, Hukuk, Etkinlik Yönetimi, İletişim Yönetimi ve Becerileri, Kaynak Geliştirme, Proje Yönetme ve Yazma, Savunuculuk ve Katılımcılık, Sosyal Dönüşüm, STK-101, İnsan Kaynakları Yönetimi ve Yaygın Eğitim”.

Buna benzer şekilde kapasite geliştirme kapsamında Gönüllü Hizmetler Derneği de “Gönüllü Okulu” kurmuştur. Okulun her hafta 1,5 saatlik online eğitim olmak üzere toplam on haftalık bir eğitim programı bulunmaktadır. Program kapsamında verilen eğitimler “sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik, kaynak geliştirme, planlama, koordinasyon, sosyal etki ölçümü, muhasebe” gibi konuları içermektedir.11

Yine bu kapsamda Akdeniz Gençlik Derneği, hak temelli çalışmalar yürüten ve dijitalleşmek isteyen STK ve sivil inisiyatiflere altyapı oluşturma ve danışmanlık sağlamaya yönelik “Dijital Dönüşüm Kapasite Geliştirme Desteği Programı”nı tanıtmıştır.12 

Kapasite geliştirme süreçlerinin bir uzantısı olarak değerlendirilebilecek gönüllü hakları konusu 2020 yılında bazı raporlara konu olmuştur. Universus-Sosyal Araştırmalar Merkezi, Sivil Alan Dayanışması kapsamında gerçekleştirdiği faaliyetlerin toplantı çıktısını “Türkiye Sivil Toplumunda Gönüllü ve Ücretli Çalışan Haklarının Gözlem Raporu” olarak yayımlamıştır. Raporda STK’larda işe alım süreçlerine ve gönüllü ve ücretli çalışanların kurum içi katılımıyla ilgili paylaşımlarına, sivil alandan beklentilerine, ihtiyaçlarına, çözüm önerilerine ve iyi örneklere yer verilmektedir. Bu çaba, insan hakları odaklı yaklaşımın örgüt kültüründe güçlenmesi amacıyla sivil toplumda gönüllü ve ücretli çalışanların sorunlarına görünürlük kazandırması bakımından önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir.13 Yine kapasite geliştirmenin önemli unsurlarından olan “birlikte çalışma”, “kurumsal iş birlikleri” temalarına uygun olarak “Sivil Toplum Destek Programı Ortaklıklar ve Ağlar Hibe Programı”, mali ve idari açıdan güçlü ve proje deneyimi olan STK’ların geliştirecekleri ortaklıkları ve ağları desteklemeyi; bu ortaklıklar ve ağlar vasıtasıyla da kamu kurumları ve STK’lar arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi, STK’ların kapasitelerini geliştirmeyi hedefleyen çalışmalarını tamamlamıştır. Hibe programı kapsamında desteklenen on STK, iki yıllık sürede yaklaşık 4,3 milyon avro hibe desteği almaya hak kazanmış ve bu çalışmalar Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından yürütülmüştür.

Gerek pandemi süreci gerekse 2020 yılında ülkemizde gerçekleşen doğal afetler, gönüllülük çalışmalarının önemini hatırlatan gelişmelere sahne olmuştur. Gerek 24 Ocak’taki Elazığ depreminde, gerek 22 Ağustos’ta Giresun’da yaşanan sel felaketinde ve gerekse 30 Ekim’deki İzmir Depremi’nde gönüllüler ve gönüllülük faaliyetleri bir kez daha temayüz etmiştir.

Türk Kızılay verilerine göre 2020 yılında afetler başta olmak üzere insani yardım çalışmalarında 103.074 Kızılay gönüllüsü görev almıştır. Geliştirilen akran eğitim modeli sayesinde özellikle genç gönüllülerin toplum temelli gönüllü hareketlere katılımında pandemi sürecine rağmen ciddi gelişme gözlemlenmiştir. Türk Kızılay kadın teşkilatlanma modelinin yapılandırılmasıyla kadınların gönüllü faaliyetlerine katılımı konusunda tüm illerde aile ve sosyal hizmet odaklı çalışmalar yürütülmüştür. Kurumsal gönüllülük, mahalle gönüllü afet takımları, üniversite toplulukları, il ve ilçelerde Genç Kızılay, Kızılay Kadın, Engelsiz Kulüp gibi teşkilatlanma modelleriyle ulusal ve uluslararası modeller geliştirmiştir. Türkiye’de ilk defa gönüllü merkezleri projesi başlatılmış, 15 ilde açılan gönüllü merkezlerinde her yaştan insana ücretsiz eğitimler verilmiş ve gönüllülerin proje geliştirmeleri konusunda destek sağlanmıştır.

2020 yılında sivil toplum alanında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iki başlık ön plana çıkmıştır. Bunlar pandemi sürecinde gönüllülük ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde gönüllülük faaliyetlerinin önemidir. Her iki hususta da STK’ların ve gönüllü faaliyetlerin küresel çaptaki etkileri ve sivil toplumun rolü öne çıkmıştır.

Pandemi döneminde Türkiye’deki STK’ların önemli bir bölümü çalışmalarını “hayat normale dönene kadar” dönüştürmeye (çoğunlukla dijital platformlar üzerinden gerçekleştirmeye), yaptıkları işin niteliği nedeniyle (okullarda çalışan, yüz yüze görüşmelerle ilerleyen vb.) bunu yapamayanlar ise bugüne kadar zaman bulamadıkları kurum içi çalışmalara odaklanmaya önem vermişlerdir. Bu süreçte STK’ların önemli bir bölümü teknolojiyi daha fazla kullanmaya başlamış ve çalışma şekillerini de bu çerçevede dönüştürmüşlerdir. Ancak sivil toplumun dijitalleşmesi açısından değerlendirildiğinde, birçok STK için gerekli altyapıya erişim, gizlilik ve güvenlik kurallarının uygulanması ve içeriklerin dijital ortama uygun hâle getirilmesi için öğrenme süreci devam etmiş, bu alanda birçok eksikliğin olduğu ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda Sivil Topluma Destek Vakfı, 2021 yılındaki tüm hibe programlarını STK’ların kurumsal ihtiyaçlarını gözeterek oluşturacağını belirtmiştir.14 Bununla ilişkili olarak Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) da, COVID-19 salgınının Türkiye’de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını ve sürdürülebilirliklerini ne şekilde ve boyutta etkilediğini analiz edebilmek adına “COVID-19 Salgınının Türkiye’de Faaliyet Gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarına Etkisi Anketi” çalışmasını yapmıştır.15

Yine pandemi süreciyle ilgili olarak Sosyal Sorumlulukta Kalite Derneği, Geleceği Paylaş Sivil İnisiyatifi ve Yaşar Üniversitesi AB Sivil Düşün Programı olan “Bizi Bağlayan Şeyler” özel desteği kapsamında “Kriz Dönemlerinde Sivil Toplum Örgütlenme Prosedürü” hazırlamaya başlamıştır.16 Pandemi sürecinde somut olarak da Gençlik ve Spor Bakanlığının Gençlik Merkezleri bünyesinde Genç Gönüllüler Platformu üzerinden yayımlanan ilanlar ile görev alan gönüllülerle birlikte bir milyonun üzerinde maske ve siperlik yapımı gerçekleştirilmiş, sağlık çalışanlarına ve toplumun çeşitli kesimlerine dağıtılmıştır.17 Benzer bir saikle “Bi’Komşu Platformu” pandemi sebebiyle gelir kaybına uğrayan kişilerin faturalarını ödemek amacıyla yardım kampanyaları düzenlemiştir.18

Pandemiyle ilgili çalışmaların dışında ise gönüllülükle ilgili öne çıkan bazı faaliyetlerden bahsetmek de mümkündür.

Emre Erdoğan ve arkadaşları tarafından (İstanbul Bilgi Üniversitesi Gönüllülük Çalışmaları Grubu) “Türkiye’de Gönüllülük: Deneyimler, Sınırlılıklar ve Yeni Açılımlar” başlıklı, 2019 yılında yürütülen “Türkiye’de Gönüllülük Araştırması”nın sonuçlarını içeren bir çalışma yayımlanmıştır. Açık erişim olarak sunulan kitap Türkiye’de gönüllü profili ile ilgili geniş bir çerçeve sunmaktadır.19

TÜSEV’in on yılı aşkın süredir belli aralıklarla Türkiye’de bireysel bağışçılık konusunda yaptığı araştırmaların sonuncusunun sonuçları “Türkiye’de Bireysel Bağışçılık ve Hayırseverlik Raporu” başlığıyla 2020 yılında kamuoyuyla paylaşıldı. Türkiye’nin 67 ilinde toplam 2.502 kişinin katılımıyla gerçekleşen araştırma, “Sosyal Sermaye ve Sivil Toplum”, “Türkiye’de Bireysel Bağışlar” ve “Bağış Yapma Motivasyonları” üst başlıkları altında, ihtiyaç sahiplerine doğrudan yapılan yardımlar, sivil toplum kuruluşlarına yapılan bağışlara ve faaliyetlere katılım ile bağış yapma motivasyonları ve tercih edilen yöntemler konularında veriler içermektedir.20

5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’nde Türkiye’de çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmiştir. Haliç Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ile Gençlik ve Spor Gönüllüleri Derneği ortaklığıyla “Spor ve Gönüllülük Sempozyumu” düzenlenmiştir. Sempozyumda gönüllülük meselesi, üniversitelerden yerel yönetimlere, sivil toplum kuruluşlarından spor organizasyonları ve federasyonlarına kadar pek çok başlıkla ilişkili olarak ele alınmıştır.21 Ulusal Gönüllülük Komitesi ve Birleşmiş Milletler Gönüllüleri Türkiye Programı iş birliğiyle ve GIZ Türkiye Ofisi finansal desteğiyle çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmiştir. Etkinlikte “Afet Yönetiminde Gönüllülük”, “Gönüllülükte Sürdürülebilirlik”, “Üniversitelerde Gönüllülük”, “Dijital Dünyada Gönüllülük”, “Sanat ve Gönüllülük” gibi pek çok başlıkta sunumlar gerçekleşmiştir.22

Özel Sektör Gönüllüleri Derneği tarafından düzenlenen, çalışan gönüllülüğünün ve gönüllülük çalışmaları yapan özel sektör firmalarının ödüllendirildiği “Gönülden Ödüller” töreninin on üçüncüsünde “En Başarılı Gönüllülük Projesi”, “En Yaratıcı Gönüllülük Projesi”, “En Başarılı e-Gönüllülük Projesi” gibi başlıklarda ödüller verilmiştir.23

Türk Kızılay tarafından geliştirilen ve 5 Aralık’ta duyurusu yapılan yeni gönüllü platformu olan “gonulluol.org”  gönüllülük faaliyetlerinin iyi tasarlanmış bir bilgi teknolojileri altyapısı ile sunumunun güzel bir örneğidir. gonulluol.org; online bir gönüllülük platformudur. Türk Kızılay’ın tüm birimlerinin tek bir sistem üzerinden gönüllü süreçlerini yöneteceği dijital sistem aynı zamanda bir sosyal iletişim ağı işlevi de görecektir. Sistem gönüllü olmak isteyen kişilerin kayıt olabileceği, oryantasyon ve seçecekleri gönüllülük alanları için eğitimleri alabilecekleri, yaşadıkları bölgeye, ilgilerine, niteliklerine uygun gönüllü çalışmalara katılabilecekleri ve bu çalışmalar ile ilgili paylaşımlarda bulunabilecekleri sosyal bir buluşma noktasıdır.


1. https://www.bbc.com/news/uk-england-51821470
Atıf

2. https://www.bbc.com/news/uk-england-51978388
Atıf

3. Dunn, J., Chambers, S.K. & Hyde, M.K. (2016). Systematic Review of Motives for Episodic Volunteering. Voluntas, 27, 425–464. https://doi.org/10.1007/s11266-015-9548-4
Atıf

4. https://www.fidelitycharitable.org/content/dam/fc-public/docs/resources/the-role-of-volunteering-in-philanthropy.pdf
Avustralya özelinde hazırlanmış bazı raporlarda da gönüllü çalışma sürelerinin azaldığı belirtilmektedir. bk. www.stateofvolunteering.org.au. https://www.volunteeringvictoria.org.au/state-of-volunteering-report-release/
Atıf

5. https://rismedia.com/2020/12/06/nar-reports-realtor-association-donations-to-communities-doubled-volunteerism-increased-during-pandemic/ ve https://www.nar.realtor/research-and-statistics/research-reports/c-a-r-e-report-community-aid-and-real-estate
Gönüllüğün artmış olduğu yönündeki bilgiler özellikle belirtilen alanlarda ve kurumların kendi uygulamalarındaki durumu yansıtmaktadır.
Atıf

6. https://www.fidelitycharitable.org/insights/the-role-of-volunteering-in-philanthropy.html
https://www.thinkadvisor.com/2020/12/01/pandemic-taking-a-toll-on-volunteerism-report/
https://www.fidelitycharitable.org/content/dam/fc-public/docs/resources/the-role-of-volunteering-in-philanthropy.pdf
Atıf

7. https://www.unv.org/UNVs-COVID-19-pandemic-response
Atıf

8. https://www.unv.org/News/International-Volunteer-Day-recognizes-volunteers-worldwide
Atıf

9. https://www.europarl.europa.eu/news/en/press-rom/20201207IPR93216/new-volunteering-programme-for-young-people-in-europe-and-beyond-agreed
Atıf

10. https://www.volunteeringnz.org.nz/wp-content/uploads/F_SOV-Report2020_Single-Pages_1July.pdf
https://www.bsl.org.au/get-involved/volunteer/insider/sov-report/
Atıf

11. https://gonulluhizmetlerdernegi.org/turkiyenin-ilk-online-gonullu-okulu-acildi/
Atıf

12. http://www.agder.org.tr/tr/sayfa/hak-temelli-calismalar-yuruten-stk-ve-sivil-inisiyatiflere-dijital-donusum-kapasite-gelistirme-destegi
Atıf

13. https://www.sivilsayfalar.org/2020/12/07/sivil-toplumda-calisan-ve-gonullerin-sorunlari-ve-cozum-onerileri/
Atıf

14. http://siviltoplumdestek.org/vakif-haberi/covid-19-salgini-ekseninde-yasanan-gelismeler-dogrultusunda-2020-yili-hibe-stratejimizi-guncelledik/
Atıf

15. https://covid19vestklar.tusev.org.tr/
Atıf

16. https://sskd.org.tr/krizproseduru/
Atıf

17. https://gsb.gov.tr/HaberDetaylari/3/217105/genclik-ve-spor-bakanligindan-gonulluluk-seferberligi.aspx
Atıf

18. https://bikomsu.com/
Atıf

19. https://bilgiyay.com/wp-content/uploads/2020/11/GONULLULUK-291120.pdf
Atıf

20. https://tusev.org.tr/usrfiles/images/Turkiyede_Bireysel_Bagiscilik_ve_Hayirseverlik2019.pdf
Atıf

21. https://sporgonulluleri.com/spor-ve-gonulluluk-sempozyumu-5-aralik-2020/
Atıf

22. https://dunyagonullulergunu.org
Atıf

23. https://www.aa.com.tr/tr/sirkethaberleri/finans/gonulden-oduller-13uncu-kez-sahiplerini-buldu/661437
Atıf

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezleri kullanmaktayız.    Daha Fazla Bilgi