2019 yılı sonunda başlayan ve 2020 yılı içinde tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisinin birçok alanda olduğu gibi kan hizmetleri alanında da önemli etkileri olmuştur. Türk Kızılay Kan Hizmetleri ekibi bir yandan salgına karşı kişisel koruma önlemlerini devreye aldı bir yandan da gönüllü, karşılıksız, düzenli kan bağışına yönelik farkındalığın oluşturulması, kan ve kan bileşenlerinin uygun koşullarda elde edilmesi, gerekli testlerin yapılması, depolanması ve transfüzyon merkezlerine ulaştırılması konusundaki çalışmalarını ve iş süreçlerini salgın gerçeğine göre yapılandırdı. Sokağa çıkma yasakları, sosyal mesafe uygulamaları ve bulaş riski kan bağışı oranlarını etkilemiş ve bazı dönemlerde stokları düşürmüş olsa da yürütülen iletişim kampanyaları ve iş birliği çalışmaları ile ülke genelinde sürdürülebilir güvenli kan temini çalışmalarına aralıksız devam edildi.
COVID-19 pandemisinin kan hizmetleri açısından önemli bir etkisi de immün plazma tedavisinin ön plana çıkmasında görülmüştür. COVID-19 tanısı konulan ve iyileşen hastalardan toplanan kan plazmasının kritik durumda olan hastalarda kullanılması anlamına gelen immün plazma tedavisi, pandemiyle mücadelede de ulaşımı kolay ve lojistik açıdan uygulanabilir bir seçenek olması yönüyle tüm dünya ülkelerinde uygulanmaya başlamıştır. Ülkemizde de immün plazma tedavisinin uygulanması gündeme geldiğinde; bağışçı ilişkileri ve bağışçılara ulaşmadaki mevcut alt yapısı, immün plazmaların toplanılmasında yurt genelinde hizmet verebilecek cihaz ve personel alt yapısı ve yürütülen kan bankacılığı faaliyetleri sayesinde laboratuvar testleri ile ilgili uygulanan pratikler immün plazmanın tedariki konusunda da Türk Kızılay’ı ön plana çıkarmıştır.
Türk Kızılay, pandemi süreci nedeni ile kan bankacılığı alanındaki rutin rollerinin yanı sıra, immün plazma tedariki görevini de üstlenmiştir. Bu kapsamda Mart 2020‘de uluslararası uygulamalar ve diğer ülkelerin immün plazma rehberleri incelenmiş, nisan ayında Sağlık Bakanlığı ile yapılan çalışmalar neticesinde acil durum kapsamında ülkemizde de hızla bu alanda yapılanmaya gidilmesine ve immün plazmanın kullanıma sunulmasına karar verilmiştir. Yine nisan ayında, Sağlık Bakanlığı tarafından “İmmün Plazma Rehberi” yayımlanmıştır. İlgili rehberin oluşturulmasında Türk Kızılay’ı da uzman desteği sağlamıştır. Rehberin yayımlanması ile birlikte nisan ayında, immün plazma üretimine yönelik Standart İşletim Prosedürleri oluşturulmuş, aferez cihaz parkurunun bir kısmı bu iş için organize edilmiş, gerekli personel eğitimleri verilmiş mevcut yazılımlar da bu sürece uygun hâle getirilmiştir. Ülkemizde toplanan tüm immün plazmaların takip edilebilmesine yönelik olarak Türk Kızılay dışında izin verilen hastanelere Türk Kızılay tarafından İSBT 128 barkot numarası verilebilmesine yönelik düzenleme yapılmış, hastanelerin online sistem yoluyla immün plazma istemeleri sağlanmıştır. Plazma sürecinin yönetimine dair bu düzenlemelerin yanı sıra iyileşen vatandaşlarımızı immün plazma bağışına motive etmek amacıyla bir iletişim kampanyası başlatılmıştır.
Çağrı merkezi ve online randevu sistemi aracılığıyla bağışta bulunmak isteyen vatandaşlarımızın randevu süreçleri yürütülmüştür. Bu sayede sokağa çıkma kısıtlamaları olduğunda da randevu verilerek plazma bağışlarının sürekliliği sağlanmıştır. Nisan ayı başında ilk immün plazma bağışı alınmış, mayıs ayında toplanan immün plazmalarda standart olarak COVID-19 antikor testi yapılmaya başlanmıştır. 2021 yılı başı itibarıyla toplamda on aylık süreçte Türk Kızılay tarafından 51.157, yetki verilen hastaneler tarafından 5.391 ünite immün plazma toplanmış, toplanan immün plazmalardan sırasıyla 114.944 ve 11.321 ünite immün plazma elde edilmiştir. İmmün plazma toplamak için, çağrı merkezi aracılığı ile 500.000’den fazla vatandaşımızla temasa geçilmiş ve 588 hastaneye immün plazma dağıtımı gerçekleştirilmiştir.
Türk Kızılay Kan Hizmetleri ekibi “kan acil değil sürekli ihtiyaçtır” prensibiyle güvenli ve sürekli kan temini konusunda çalışmalarını yeni normale adapte ederek yürütürken immün plazma tedariki gibi yeni çalışma alanlarıyla da COVID-19 ile mücadelede üzerine düşen görevleri yerine getirmeye ve milletimizin hizmetinde olmaya devam etmektedir.