Ülkemiz topraklarının üçte ikisi deprem kuşağı içinde, nüfusun büyük bir çoğunluğunun yaşadığı şehirler de şiddetli deprem tehdidi altında bulunmaktadır. O kadar ki birçok şehrimiz dünya genelinde deprem riski en yüksek kentler arasında yer almaktadır.
Son çeyrek asır içinde meydana gelen 1999 Marmara Depremi, 2011 Van Depremi, 2020 Elazığ veMalatya Depremi ile İzmir Depremi ve son olarak 6 Şubat’ta yakın tarihimizin en büyük felaketi olan Kahramanmaraş Depremleri sonucunda büyük hasar ortaya çıktı, binlerce hayat yitirildi, milyarlarca liralık mali kayıp oluştu ve yüz binlerce konut oturulamaz hâle geldi.
23 Ekim 2011’de Van ilimizi ve 9 Kasım 2011’de Van-Edremit’i vuran 7.2 şiddetindeki iki ayrı depremde büyük can ve mal kayıpları yaşandı, 48.689 konut, iş yeri ve ahır yıkık ve ağır hasarlı duruma geldi. Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile AFAD arasında konutların inşasına yönelik yapılan protokol sonrasında 22.576 konteynerin geçici yerleşime başlanmasının peşi sıra kalıcı konutlarının te- meli atıldı ve 10 ay gibi kısa bir süre içinde 17.500 adet güvenli ve sağlam konut ile 30 ilkokul, ortaokul ve lise binası dâhil çok sayıda sosyal donatı inşa edildi.
24 Ocak 2020’de merkez üssü Sivrice olan 6.8 büyüklüğündeki depremin etkilediği başta Elazığ ve Malatya olmak üzere birçok ilimizde gerçekleştirilen hasar tespit çalışmalarında 15.382 konutun ağır hasarlı ve yıkık oldu- ğu belirlendi. Depremin ardından kısa süre içinde Elazığ ve Malatya’da 5.450’si ahırlı köy evi olmak üzere toplam 32.852 konutun yapımı tamamlanarak vatandaşlarımıza teslim edildi.
30 Ekim 2020’de İzmir’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde 116 vatandaşımız hayatını kaybetti, 4.556 konut yıkık ve ağır hasarlı hâle geldi. Ancak budeprem İzmir’de büyük bir kentsel dönüşüm sürecinin de öncüsü oldu; toplamda 5.061 konut vatandaşlara teslim edildi.
Yüzyılın Felaketi: Kahramanmaraş Depremi
6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında afet bölgesinde ortaya çıkan acil barınma ihtiyacına yönelik gereken tedbirlerin hızla alınması ve depremzede vatandaşlarımızın mağduriyetlerine acilen çözüm getirilmesi zorunluluğu doğdu.
6 Şubat depremlerinden önce bu 11 ilimizde TOKİ tarafından inşa edilen 168 bin konut ve sosyal donatılar depremlerde zarar görmedi, TOKİ teknik yeterliliği ve uygulama kabiliyetiyle çok şükür bu büyük felaketten alnının akıyla çıktı ve vatandaşın güvenini bir daha kazandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın koordinasyonunda, kalıcı konutların yapım sürecinin hızlı ve kontrollü bir şekilde başlatılması amacıyla öncelikle hasar tespit çalışmaları tamamlandı. Ardından yeni konutlar için alan tespiti ve rezerv alanların değerlendirilmesi çalışmaları yapıldı.
Bununla birlikte, AFAD tarafından, depremden etkilenen 11 il ve ilçede 400.904 konut ve 40.486 işyeri olmak üzere toplam 441.390 hak sahibi belirlendi.
Zemin Etüd Çalışmaları ve Yer Seçimi
Depremin hemen sonrasında bölgede TOKİ tarafından kendi arsları üzerinde zemin etüt çalışmalarına ivedilikle başlandı, zemin araştırma konusunda uzman firmalar aracılığıyla sondaj çalışması yaptırıldı. Üniversitelerden araştırmacılar ve bakanlık personeliyle alandaki çalışmalar titizlikle takip edildi ve toplamda 150’den fazla lokasyonda zemin incelemesi yapıldı. Çalışmalar kapsamında mikro bölgelendirme ve imara esas jeolojik-jeofizik-jeoteknik raporlar hazırlandıve bu çalışmalar zemin etütlerine yön verdi.
Yer seçimi çalışmaları kapsamında taşıma gücü ve sıvılaşma dâhil yer altı su seviyesinin yüksek olduğu yerlerde yapılaşmadan vazgeçilip daha çok zeminin sağlam olduğu, kayalık, kireçtaşı olan bölgeler seçildi. Arazinin yapısına göre söz konusu jeolojik, jeofizik, jeoteknik, hidrojolojik, sismotektonik ve morfolojik incelemeler yapılarak bu incelemeler başta Deprem Yönetmeliği olmak üzere yürürlükteki kanun ve yönetmelikler dikkate alınarak projelendirme çalışmalarına veri oluşturdu.
Konutların %80’i TOKİ tarafından İnşa Ediliyor
TOKİ tarafından üretilen konutlar, yatay mimari esas alınarak şehrin sosyolojisine, kültürel ve demografik yapısına, yerel mimari dokuya uyumlu ve vatandaşın ihtiyacına uygun bir şekilde, merkeze yakın rezerv alanlarda yapılmaktadır. Bu alanlarda zemin etüdü çalışmaları ve zemin incelemeleri tamamlandı.
Ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın koordinasyonunda afetten 15 gün sonra kalıcı konutların ihale çalışmalarına başlandı. Bu süre içinde 395.649 konut ve 37.156 ticari alan olmak üzere toplam 432.805 bağımsız birimin yapımı sürdürülmekte olup bu konutların %80’i Toplu Konut İdaresi tarafından inşa edilmektedir.
Bugüne kadar bu illerde 76 bin konut vatandaşlarımıza teslim edilmiş olup, 2025 yılında da bütün konutların bitirilmesi hedeflenmiştir.
TOKİ, konutların inşa aşamasında radye temel, tünel kalıp taşıyıcı sistem, yüksek beton dayanımı gibi depreme karşı davranış bakımından en iyi çözümleri kullanmakta ve kat yüksekliklerini sınırlandırmaktadır.
Depremde yıkılan şehirlerimizi yeniden daha sağlıklı ve güvenli olarak inşa etmek, vatandaşlarımızı bir an önce ev sahibi yaparak sıcak yuvalarına kavuşturmak için çalışmalar hızla devam etmektedir.
Sonuç olarak TOKİ, 20 yıl içinde yaklaşık 5 milyon vatandaşımızın ikamet ettiği 1 milyon 371 bin konut ve 42 bin sosyal donatıyı üreterek deprem öncesi tedbirin birinci basamağını teşkil eden mevcut konut stoğunun yenilenmesine büyük katkı sağlamaktadır.