2020: Fırsatlara Dönüşen Zorluklarla Dolu Bir Yıl

Ruben Cano
IFRC Türkiye Delegasyon Başkanı

2020, COVID-19 salgınından dolayı insani yardım kuruluşlarının geleneksel destek yöntemlerini zorlayan, daha önce deneyimlemediğimiz benzersiz bir yıl oldu. 

COVID-19 salgını hem özel hem de mesleki yaşantılarımızı her yönden etkiledi. Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu’nun (IFRC) Türkiye’deki insani yardım faaliyetleri de pandemiden oldukça etkilendi. İnsanların sağlık güvenliğini sağlamak için yapılan kapanmalar ve kısıtlamalarla karşı karşıyayken “İnsani yardım sektörü olarak bu süreçten en çok etkilenen insanların hayatlarına nasıl destek olacağız?” sorusunu kendimize soruyorduk.

IFRC’nin mart ayında Türk Kızılay ile birlikte Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Sosyal Uyum Yardımı (SUY) programını devraldığı sırada, COVID-19 pandemisinin ilk kuvvetli etkileri Türkiye ve Avrupa’da hissedilmeye başlamıştı. 

Neticede en çok etkilenenlerin bizden destek alabilmesi için uyum sağlamalı hatta yeni yollar bulmalıydık. COVID-19, bir yandan insanları güvende tutmaya devam ederken diğer taraftan en kırılgan olanları desteklemeyi sürdürebilecek yeni yollar bulmak Türk Kızılay ve IFRC’yi daha atik ve esnek olmaya zorladı.

Türkiye’de ve geniş anlamda dünyada, uzaktan çalışma yöntemlerine adaptasyonumuzun hız ve derinliğinden etkilendi. IFRC, ciddi seyahat kısıtlamalarına rağmen 2020 boyunca acil durumlarda koordinasyonu sağlama ve kapasite destekleme gibi küresel ölçekteki asli görevlerini yerine getirmeyi başardı. Bu, uzun yıllardır var olan ancak daha önce yeterince kullanmadığımız mesajlaşma, telekonferans, bulut gibi bilgi paylaşımı ve diğer teknolojilerin hızla ölçeklendirilmesi ve sistematik kullanımı sayesinde oldu. 

Salgınla başlayan kısıtlamalara rağmen SUY kapsamında destek alanların görüşlerini duymak, anlamak ve onlarla güçlü bağları sürdürmek için temel bir fırsat sunan ilk uzaktan odak grup görüşmelerini1 gerçekleştirmek için Türk Kızılay ile birlikte çalıştık. Bir başka ileri teknolojik yenilik ise SUY ile ilgili söylentileri tespit eden, analizini yapan ve bunlara yanıt veren özel bir söylenti izleme ve yönetim sisteminin2 kurulmasıydı. 

Türk Kızılay 168 Çağrı Merkezi’nde SUY’un kusursuz uygulanmasını kolaylaştırmada önemli bir rol oynamaktadır. Salgının başlangıcında COVID-19’un yayılmasını önlemek için gerekli tüm önlemleri alacak şekilde uyum sağladıktan sonra Çağrı Merkezi, SUY üzerinden destek alan geçici koruma (GK) ve uluslararası koruma (UK) statüsündeki yabancıların çağrılarını yanıtlamaya ve onlara beş farklı dilde gerekli bilgileri sağlamaya hızla devam etti. 

Türk Kızılay Toplum Merkezleri, IFRC iş birliğinde COVID-19’a hızlı bir şekilde yanıt verdi. Türk ve GK/UK statüsündeki yabancılardan oluşan gönüllüler, 2 milyondan fazla maske üretti ve bunlar ülke genelinde dağıtıldı. Diğer eğitimler ve kurslar online platforma uyarlanarak ailelerin kritik bilgilere, psikososyal desteğe, eğitimlere ve diğer hizmetlere erişebilmesi sağlandı. Toplum Merkezleri de sosyal medyayı ve diğer dijital platformları kullanarak COVID-19 ile ilgili yanlış bilgilerin üstesinden gelinmesinde kritik destek sağladı. 

COVID-19 salgını sadece çalışma şeklimizi değiştirmedi, aynı zamanda hizmet verdiğimiz insanların insani ihtiyaçlarını daha da artırdı. IFRC ve Türk Kızılay, Türkiye’de SUY’dan faydalanan GK/UK statüsündeki yabancıların yaşamları üzerinde COVID-19’un sosyoekonomik etki değerlendirmesini3 hemen yürüterek hızla gerekli aksiyonları aldı. Değerlendirme, ankete katılanların yüzde 70’inin COVID-19 salgınının Türkiye’de başlamasından bu yana geçim kaynaklarını kaybettiğini gösterdi. Harcamalarında artış olduğunu belirten yüzde 80 ile birleştiğinde bu, hâlihazırda kırılgan durumda olan GK/UK statüsündeki yabancıların temel ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla borç almasına neden oluyor. COVID-19 salgınının getirdiği ek sosyoekonomik etkiyi azaltmaya katkıda bulunabilmek amacıyla Türkiye’de yaşayan 1,7 milyondan fazla GK/UK statüsündeki yabancıya, hâlihazırda aldıkları maddi desteğe ek olarak SUY programı üzerinden 1.000 .-TL nakit yardımı yapıldı. Şok etkisine karşı geliştirilen bu tedbir aynı zamanda Kızılhaç ve Kızılay Hareketi tarihinde en büyük miktarda tekil nakit transferi4 oldu ve tutarı 46,4 milyon Euro’ya ulaştı.

Nakit temelli programların hızlı ve geniş ölçekte yanıt verebilmemize ve hizmet verdiğimiz insanları, personelimizi ve dünyanın dört bir yanındaki gönüllülerimizi korumaya devam etmemize olanak tanıdığını gösterdik. Para transferini Türk Kızılay’ın Kızılaykart platformu ve banka kartı aracılığıyla5 yapmak, hızlı yanıt vermemize, mevcut ihtiyaçlara uyum göstermemize ve ihtiyaç duyulduğunda çok büyük ölçekte ek yardım sağlamamıza olanak tanıdı. IFRC, nakit temelli yardımların dağıtılması hususunda küresel bir lider olup bu kapsamdaki modellere yatırım yapmaya kararlıdır. IFRC’nin 2021 Küresel Planı’nda6 açık bir şekilde belirtildiği gibi 2025 itibariyle insani yardımların yüzde 50’si nakit temelli ve kuponların (voucher) kullanılması üzerinden sunulmaya devam edecektir. 

Etkilenen topluluklarla çalışmaya ve onların yeni bir normale doğru kendi yollarını takip edebilecekleri en iyi konumda olduklarını bilmeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Nakit temelli yardımlar; insanlara özgürlük, seçim yapma, kendi ihtiyaçlarına öncelik verme ve topluluklarına katkıda bulunma imkânı tanıyor. 

Yeni bir yıl, yeni umutlarla gelir. Yaklaşan aşılama kampanyasının COVID-19 pandemisinin 2020’de sağlığımıza yönelik küresel ölçekte oluşturduğu büyük tehdide son vermesi bekleniyor. Ancak bir yandan da sosyoekonomik etki dâhil olmak üzere süregelen zorluklarla salgının milyonlarca sığınmacının ve Türk vatandaşının yaşamını ciddi biçimde etkilemesi bekleniyor. Aynı zamanda bağışçı ülkelerin giderek artan iç ihtiyaçları nedeniyle insani yardımda beklenen azalma, az gelişmiş ülkeler ile mülteciler de dâhil en savunmasız gruplar için aşıya erişimdeki eşitsizlikler, insanlığın kararlı ve kolektif biçimde ele alması gereken ve varoluşsal bir tehdit oluşturan iklim değişikliği de söz konusudur.

İleriye doğru yol alırken IFRC hem hâlihazırda iyi bildiğimiz hem de yeni ortaya çıkan bu zorlukların üstesinden gelmek için Türk Kızılay ve 192 Ulusal Topluluk ile çalışmaya devam edecektir. IFRC, üyesi olan Ulusal Toplulukların dünyanın eşi benzeri görülmemiş ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için gerekli olan liderlik, koordinasyon ve kritik kaynakların seferber edilmesi konularında gayret edecektir.


1. https://media.ifrc.org/ifrc/2020/11/30/COVID-19-opportunity-challenge-traditional-way-working-communities/
Atıf 

2. https://media.ifrc.org/ifrc/wp-content/uploads/sites/5/2020/12/ESSN_Rumour_Report_-October_2020.pdf
Atıf 

3. https://media.ifrc.org/ifrc/wp-content/uploads/sites/5/2020/05/Impact-of-COVID-19-on-Refugee-Populations-Benefitting-from-ESSN-Programme.pdf
Atıf 

4. https://media.ifrc.org/ifrc/2020/08/04/ifrc-provides-largest-single-cash-transfer-respond-socio-economic-needs-amid-COVID-19/
Atıf 

5. http://kizilaykart-suy.org/TR/index.html
Atıf 

6. https://media.ifrc.org/ifrc/wp-content/uploads/sites/5/2020/12/IFRC-2021-Global-Plan-FINAL-1.pdf
Atıf 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezleri kullanmaktayız.    Daha Fazla Bilgi