“Türkiye Yüzyılı” sloganıyla başlayan 2023, jeopolitik dinamiklerin ön plana çıktığı ve uluslararası sistem içerisindeki güç dengesinin yeniden şekillenerek çoklu-kriz vasfına büründüğü karmaşık bir dönemin kapısını aralamıştır. Bu minvalde yeni sürecin hinterlandında Türkiye’nin siyasi coğrafyası ve sahip olduğu dış politika araçları, bölgesel sistem içerisindeki özgül ağırlığını ortaya çıkarmıştır. Öte yandan sürdürülebilir barış ve bölgesel kalkınma için de hayati rol oynayan dış yardımlar, Türkiye Yüzyılı vizyonunun hayata geçirilmesinde manivela güç unsurlarından biri olmuştur. Zira Türk Tipi Kalkınma İş Birliği Modeli, Türkiye Yüzyılındaki dış yardımların metodolojik çerçevesini oluştururken uluslararası yardım alanında Türkiye’nin tikel yaklaşımını kavramsallaştırmıştır.
Uluslararası yardımlar ve Türkiye açısından 2023 küresel insani krizler; deprem gibi doğa olayları, salgının yerleşik etkisinin ortaya çıkardığı zorluklar ve bölgesel savaşlar gölgesinde başlamıştır. Bu tarz kitlesel sorunlar karşısında atılan adımlar, uluslararası insani yardım yapan bağışçı ve insani yardım alıcı ülkeler arasında mevcut ilişki modelini gözden geçirerek yeni bir modeli de gerekli kılmıştır. Nitekim küresel kriz anlarında mevcut dış yardım paradigmasının ve araçlarının işlevselliğinin akamete uğraması yardım politikalarına yeni bir yaklaşımı gerekli kılmıştır. Öyle ki küresel Covid-19 salgınının sosyoekonomik yaraları henüz sarılmamışken 24 Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna savaşı uluslararası sistemin direnç barometresini test edecek bir seviyeye taşımıştır. Savaşın coğrafi sınırları hızla tüm dünyayı etkisi altına almış, gıda krizi ve enerji arzının sekteye uğraması az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde derin ekonomik ve sosyal etkiler bırakmıştır. Bu açıdan bakıldığında 2023, post-pandemik dönemin ekonomik etkileri ve Rusya-Ukrayna krizinin ekonomik/ siyasi/ askerî mirasını da devralarak uluslararası insani yardımlar açısından çetin zorluklarla başlamıştır.
Rusya-Ukrayna krizi 2023 yılı içerisinde Türkiye tarafında iki temel saik doğurmuştur. Kriz sürecinde her iki aktörle diplomatik temas kuran Türkiye, sürecin sonunda küresel bir itibar kazandırırken jeopolitiğin doğal uzantısı olarak bölgesel/ küresel güvenlikleştirme hamlelerini tecrübe etmiştir. Batı sistemi içerisinde kurumsal olarak yer almasına rağmen Batı’nın Rusya’ya yönelik tek taraflı yaptırımlarına uymayan Türkiye, Rusya’nın Kırım ilhakını tanımayarak “ilkeli tarafsızlık” politikası takip etmiştir. Ayrıca savaşın tarafı olmayan ama sonuçları açısında en fazla etkilenen başta Afrika ülkeleri olmak üzere az gelişmiş ülkelerin maruz kaldığı gıda krizinin aşılmasında Türkiye müşfik bir güç olma çabalarını 2023 yılında da devam ettirmiştir. Türkiye’nin girişimleriyle Temmuz 2022’de Birleşmiş Milletler’in arabuluculuğunda imzalanan “Tahıl Koridoru Anlaşması” sayesinde 18 Temmuz 2023’te Rusya’nın tek taraflı çekilme sürecine kadar içerisinde arpa, buğday, soya, bezelye, mısır, ayçicek yağı gibi 13 farklı tahıl kaleminden toplamda 33 milyon tahıl, ihtiyaç sahibi bölgelere ulaştırılmıştır. Dünyanın “ekmek sepeti” olarak bilinen Ukrayna’dan Afrika, Orta Doğu ve Asya ülkelerine gönderilen tahıl sevkiyatı milyonlarca insanın maruz kaldığı gıda krizinin hafiflemesine ve BM verilerine göre küresel gıda fiyatlarının yüzde 20 düşmesini sağlamıştır. Buna mukabil, Temmuz 2023 yılında anlaşmadan tek taraflı çekilen Rusya ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “lider diplomasisi” çerçevesinde bire bir görüşmeler gerçekleştirmiş, bu kapsamda 1 milyon ton tahıl işlenip una dönüştürülmek suretiyle Türkiye üzerinden 6 farklı Afrika ülkesine ücretsiz ulaştırılmıştır. Böylece Rusya-Ukrayna krizinin etkilerini hafifletmede Türkiye’nin girişimci insani yardım vasfına ilaveten etkili bir güç olarak insani krizlerin aşılmasında rolü daha görünür olmuştur. Türkiye’nin Tahıl Koridoru Anlaşması çerçevesinde oynadığı bu rol “dolaylı yardımlar” bağlamında değerlendirilebilir.
Öte yandan Rusya-Ukrayna savaşında diplomatik adımlara (Antalya ve İstanbul’daki zirveler) ek olarak insani yardımlarda Türkiye’nin varlığı söz konusudur. AFAD ve Türk Kızılay’ın mobil mutfakları Lviv, Borodyanka ve Cernigiv’de binlerce kişiye ücretsiz yemek imkânı sunmuş, TİKA okul ve üniversitelerin restorasyonlarını sağlamış, sivil toplum ve kurumlar vasıtasıyla toplamda 100’ün üzerinde insani yardım tırı Türkiye’den Ukrayna’ya ulaştırılmıştır. Türkiye’nin Ukrayna büyükelçiliği ise bu süreçte rutin görevinin ötesinde afetle mücadele merkezi gibi hem sığınak ve aşevi hem de lojistik merkezi işlevi yürütmüştür. Kısaca Türkiye’nin arabuluculuk faaliyetleri insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırmasında kolaylaştırıcı bir rol oynamıştır.
2023 yılına damga vurmuş diğer bir gelişme ise yakın tarihin en ölümcül depremi olan Kahramanmaraş Depremi’dir. 6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğündeki ve Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğündeki depremler 11 il, 62 ilçe ve 10 bin 190 köyde yaklaşık 108 bin 812 kilometrekarelik alanda yıkıma neden olmuştur. Uluslararası kuruluşların yanında 90 farklı ülkeden 11 bin 500’e yakın profesyonel arama kurtarma ekipleri ve Türkiye’den dâhil olan gönüllülerle beraber toplamda 270 binin üzerinde kamu görevlisi deprem sonrası insani yardım faaliyetlerine katılmıştır. Türkiye uluslararası insani yardım tecrübesini bu kez kendi sınırları içerisinde uygulamış, afet sonrası barınma, beslenme, gıda, sağlık gibi alanlarda çalışmalar yürütmüştür.
6 Şubat Depremi, Türkiye’nin uluslararası yardım tecrübesini yerele uyarlaması açısından önemlidir. “Altın Saatler” diye ifade edilen deprem sonrası ilk 72 saatlik zaman dilimi içinde pek çok birim ve sivil toplum kuruluşu arama kurtarma, acil sağlık hizmetleri, barınma, beslenme, ısınma ve giyim gibi farklı alanlarda faaliyet yürütmüşlerdir. Bu bağlamda, 4 bini profesyonel 14 bini gönüllü olmak üzere 18 bin Türk Kızılay personeli 10 farklı ilde insani yardım alanında çalışmışlardır. 5 aşevi, 199 mobil mutfak, 86 ikram aracı, 5 mobil fırın ve 21 sahra mutfağı hizmetin yanında yaklaşık 5,6 milyon kap sıcak yemek, 1,2 milyon kap çorba, 6 milyon litre su, 6,1 milyon ekmek ve 3,5 milyonluk ikramlık malzeme depremzedelere ulaştırılmıştır. 3 bin 359 kişilik ekibiyle deprem bölgesinde bulunan İHH 6 bin 959 koli su, 3 bin 469 kumanya paketi, 9 bin 765 paket hijyen malzemesi, 2 bin 169 koli muhtelif gıda, 5 bin 38 konserve gıda ve 1,4 ton patates ulaştırmıştır. TÜGVA’dan Ensar Vakfına, Beşir Derneğinden Ahbap Derneğine, Türkiye Fırıncılar Federasyonundan Deniz Feneri’ne kadar sivil toplum aktörleri ve devlet kurumları depremin yıkıcı etkisini azaltmak için sahada bulunmuş, mevcut kapasitelerini insani yardımlara yönlendirmiştir.
Küresel anlamda 2023 yılı çatışmalar ve afetler açısından zorlu geçmiştir. 15 Nisan 2023’te Sudan Silahlı Kuvvetleri ve Hızlı Destek güçleri arasındaki çatışmadan milyonlarca sivil etkilenmiştir. Çatışmalardan sonra ülkeyi terk eden yabancı misyonlara rağmen Türk sivil toplum kuruluşları ve Türkiye’nin Nyala’daki hastanesi halka gıda, su, ilaç desteği sunmuştur. Ayrıca 8 Eylül’de Fas’ta meydana gelen 3 binden fazla kişi hayatını kaybettiği 6.8 büyüklüğündeki deprem sonrasında Türkiye’den AFAD, Kızılay, Diyanet Vakfı ve İHH gibi kuruluşlar depremin hemen akabinde arama kurtarma ve barınma alanında görev almışlardır. Fas Depremi’nden 2 gün sonra 10 Eylül’de Libya’nın doğusunu vuran Daniel Fırtınası Kuzey Afrika’da yeni bir insani krizi doğurmuştur. Fırtına sonrası oluşan selde yaklaşık 11.300 kişi hayatını kaybetmiştir. Libya’ya yönelik ilk insani yardım Türk Millî Savunma Bakanlığı vasıtasıyla gerçekleşmiştir. İçerisinde AFAD, AKUT, Sağlık Bakanlığı, sahil güvenlik ve itfaiye personelinden oluşan 360 görevlinin bulunduğu personel Deniz Kuvvetlerinin TCG Sancaktar ve TCG Bayraktar gemileriyle kriz bölgesine intikal etmiştir. Gemide yetkili görevli personelle birlikte ambulans, kurtarma ve müdahale araçlarından oluşan 122 araç insani yardım çerçevesinde bölgeye ulaştırılmıştır. Ayrıca 3 sahra hastanesi ile muhtelif iaşe, barınma ve sıhhi malzemeler afet sonrası bölge halkının yaralarını sarmak için gönderilmiştir.
2023 yılında küresel insanlığın şahit olduğu en derin insani kriz Orta Doğu coğrafyasında yaşanmaktadır. Hâlihazırda devam eden İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı, bölgenin sağlık altyapısını tamamen çökertmiş ve 2,3 milyon insanı açlık ve susuzlukla karşı karşıya bırakmıştır. 7 Ekim’den bu yana yüzde 60’ından fazlası kadın ve çocuk olmak üzere 25 bini aşkın Gazzeli hayatını kaybetmiştir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her 10 dakikada 1 çocuğun öldürülmesi olayın vahametini yansıtmaktadır. 24 Kasım’da Hamas ve İsrail arasında varılan mutabakat çerçevesinde 4 günlük “insani” araya akabinde 3 gün daha eklenmiş ancak bir hafta sonra 1 Aralık Cuma günü İsrail saldırılarına tekrar başlamıştır.
İnsani ara süresince İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde Gazze Şeridi’nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir serbest bırakılmıştır. Buna mukabil bu süre zarfında 200 yardım tırı ile 4 yakıt tankerinin girişi savaş başlamasından bu yana Gazze’ye ulaşan ender yardımlardandır. Türkiye ise su, gıda ve barıma ihtiyaçları için konteyner kent, mobil fırın ve sahra hastanesi kurulumu konusunda yardım ulaştırmıştır. Hâlihazırda devam eden İsrail ablukası, insani yardımların sıhhatli bir şekilde bölgeye ulaştırılmasına önemli bir engel teşkil etmektedir. Bunun yanında Türkiye bölgede kalıcı barışın tesisi ve 1967 sınırları temel alan ikili devletli çözüm için diplomatik hamlelere devam etmektedir.
Resmî Kalkınma Yardımları (RKY) verilerinin henüz netleşmediği bir ortamda 2023 yılında Türkiye’nin uluslararası insani yardım tutarının aşağı yönde olması beklenmektedir. Önceki dönem rakamlara baktığımızda Türkiye’nin 2017, 2018 ve 2019, 2020 ve 2021 yılında en cömert bağışçılarından olduğunu görmekteyiz. Türkiye RKY’nin gayrisafi millî hasılaya (GSMH) payı 2003’te %0,04’ten 2015’te %0,54’e, 2020’de ise %1,14 yükselmiş ve 2021 yılında BM hedefi olan %0,7’yi %0,96 ile aşarak Lüksemburg’un ardından (%0,99) ikinci olmuştur. Ancak 6 Şubat Depremi’nin ortaya çıkardığı maliyet, Türkiye’nin uluslararası insani yardım akışını ve politikasını ülke içine yönlendirmiştir.
Sonuç olarak, 2023 yılı insani krizlerin derinleşerek arttığı ve BM verilerine göre 2010’dan bu yana küresel insani yardım bağışlarının bir önceki yıla göre azaldığı ilk yıl olma özelliği taşımaktadır. Nitekim BM’in bu yıl için öngördüğü insani yardım talebi olan 56,7 milyar doların sadece %35’i toplanabilmiştir. Buna rağmen, yılın ilk altı ayında dünya genelinde toplamda 25 farklı büyük afetin toplam ekonomiye maliyetinin 194 milyar dolar olduğu gerçeğini düşündüğümüzde BM’nin insani yardım harcamalarının küresel insani krizlere ne oranda deva olduğu tartışmalıdır.
1 Fidan, H.(2023). Turkish foreign policy at the turn of the ‘Century of Türkiye’: Challenges, vision, objectives, and transformation. Insight Turkey, 25(3), s. https://www.insightturkey.com/commentaries/turkish-foreign- at-the-turn-of-the-century-of-turkiye-challenges-vision-objectives-and-transformation
2 Yücel, A. (2023). Rusya’nın tutumu ve Tahıl Koridoru Antlaşması’nın geleceği. Kriter Dergi, Eylül 2023, yıl 8, sayı 32. https://kriterdergi.com/dis-politika/rusyanin- tutumu-ve-tahil-koridoru-antlasmasinin-gelecegi
3 Ekonomim. (2023). Koridorun devamı unda Türkiye’nin liderliği için kritik https://www.ekonomim.com/kuresel-ekonomi/koridorun-devami-unda-turkiyenin-liderligi-icin-kritik-haberi-701499
4 BBC News Türk.e. (2023). Erdoğan-Putin görüşmesi: Tahıl koridoru rafa mı kalktı, hangi alternatifler gündemde? https://www.bbc.com/turkce/articles/c4nejed62yvo
5 AA. (2023). Türkiye’nin Kiev Büyükelçisi Güldere: Türkiye-Ukrayna ilişkilerinde muazzam bir potansiyel var. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/turkiye-nin-kiev-buyukelcisi-guldere-turkiye-ukrayna-iliskilerinde-muazzam-bir-potansiyel-var/3012719
6 Duruel, M. (2023). Sivil toplum kuruluşlarının afet yönetimindeki rolü: 6 şubat depremi Hatay örneği. Uluslararası Politik Araştırmalar Dergisi, 9(2), s. 1.
https://doi.org/10.25272/icps.1332511.
7 AA. (2023). STK’lerin deprem bölgesindeki çalışmaları sürüyor. https://www.aa.com.tr/tr/asrin-felaketi/stklerin-deprem-bolgesindeki-calismalari-suruyor/2816384
8 AA. (2023). Libya’nın doğusundaki hükümetten Türkiye’ye felaket bölgelerine desteği için teşekkür https://www.aa.com.tr/tr/dunya/libyanin-dogusundaki-hukumetten-turkiyeye-felaket-bolgelerine-destegi-icin-tesekkur/2990048
9 TRT Haber. (2023). TSK’ya ait yardım taşıyan gemiler Libya’ya ulaştı https://www.trthaber.com/haber/gundem/tskya-ait-yardim-tasiyan-gemiler-libyaya-ulasti-795985.html.
10 AA. (2023). DSÖ: Gazze’de ortalama her 10 dakikada 1 çocuk öldürülüyor https://www.aa.com.tr/tr/dunya/dso-gazzede-ortalama-her-10-dakikada-1-cocuk-olduruluyor/3073767
11 AA. (2023). ABD, Gazze’de ‘insani ara’nın yeniden başlaması için çalışıldığını bildirdi. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abd-gazzede-insani-aranin-yeniden-baslamasi-icin-calisildigini-bildirdi/3070824
12 Turhan, Y. (2024). Turkish humanitarian assistance during the COVID-19 pandemic: Focus on Africa. Journal of Balkan and Near Eastern Studies, 26(3), s. 327-345.
13 Euronews. (2023). BM 2024 iНin insani yardım talebini 46,4 milyar dolara düşürdü, https://tr.euronews.com/2023/12/11/bm-2024-icin-insani-yardim-talebini-464-milyar-dolara-dusurmek-zorunda-kaldi
14 Sigortacı Gazetesi. (2023, 9 Eylül). Doğal afetler 2023’ün ilk yarısında 194 milyar dolarlık ekonomik hasar yarattı ttps://sigortacigazetesi.com.tr/dogal-afetler-2023un-ilk-yarisinda-194-milyar-dolarlik-ekonomik-hasar-yaratti/