Tahıl Koridoru ve Önemi

İlkay Dellal
Prof.Dr., Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Gıda ve enerji başta olmak üzere pek çok alanı etkileyen, Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı dünyada şimdiye kadar eşi benzeri görülmemiş ekonomik, sosyal ve politik değişimler yaratmıştır. Özellikle tahıl krizi ve bu krize çözüm olan Karadeniz Tahıl Girişimi Anlaşması veya bilinen adıyla Tahıl Koridoru Anlaşması uluslararası mecrada 2022’nin en önemli girişimi olmuştur. 

Gıdayı tek üreten sektör tarımdır ve teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin başka bir sektörün doğal yollarla gıdayı üretmesi mümkün değildir. Tarım sektörü, insanların yaşaması için zorunlu gıdayı üreten bir alan olarak kriz ve savaş dönemleri de dâhil üretime devam etmesi gerekir. Bunun yanı sıra ürünlerin tüm arz zinciri boyunca üreticiden tüketiciye kadar aksaksız ve makul fiyatla ulaştırılması da zorunluluktur. Son yıllarda yaşanan çoklu krizler (iklim değişikliği, pandemi, Suriye krizi gibi bölgesel çatışmalar vb.) hem üreticilerden tüketiciye gıda akışında aksaklıklara neden olmuş hem de gıda fiyatlarının yükselmesiyle gıda güvencesi gibi sorunları da artırmıştır. Öyle ki Birleşmiş Milletlerin 2022’nin başında yayımladığı Gıda Krizi Küresel Raporu’na göre 2021’de 190 milyondan fazla kişinin gıda güvencesinden yoksun olduğu ve acil yardıma ihtiyaç duyduğu bildirilmiştir. Dünyada rekor seviyeler olan bu değerlerin 2022’de özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkileriyle birlikte daha da kötüleşeceği tahmin edilmiştir.  Bunun yanında Rusya ve Ukrayna’nın Dünya Gıda Programının (WFP) yoksul ülkelere gerçekleştirdiği gıda yardımlarının ana tedarikçileri olmaları nedeniyle de gıda güvencesizliği riskinin artacağı bildirilmiştir.1 2

Öngörüldüğü gibi Rusya ve Ukrayna’nın temel tarım ürünlerinde ve girdi ham maddelerinde dünya piyasalarında ihracatçı ülke konumunda olması dolayısıyla savaş, tarım ürünleri açısından pek çok ülkeyi 2022’de zorlamıştır. Örneğin dünyada 2020’de ayçiçeğinin (ayçiçeği, ayçiçeği yağı ve küspesi) %75’i, buğdayın %27’si, arpanın %19’u, mısırın %14’ünün ihracatı Rusya ve Ukrayna tarafından gerçekleştirilmiştir (Grafik 1). Bu nedenle savaş dünya piyasalarında küresel gıda, gübre ve enerji fiyatlarını da etkilemiştir. 

Grafik 1. Küresel İhracatta Rusya ve Ukrayna’nın Payı 

Rusya ve Ukrayna, temel tarım ürünlerinde son on yılda ekim alanlarını genişletmiş, üretim ve verimlerini artırarak dünya tarım ürünleri piyasalarında önem kazanmıştır. Örneğin buğday üretimlerini önemli düzeyde artırmış, dışa bağımlılıkları azalmış ve ihracatçı ülke konumuna gelmiştir.  Rusya’da 2000’de 34 milyon ton buğday üretimini 2020’de 84 milyon tona, Ukrayna’da ise 10 milyon tondan 25 milyon tona yükselmiştir. Toplamda 44 milyon tondan 111 milyon tona ulaşan üretim artışı ihracatı körüklemiş; Rusya’dan bazı yıllar 60 milyon tona, Ukrayna’dan 25 milyon tona varan ihracat dünya piyasalarında alıcı bulmuştur (Grafik 2).3

Grafik 2. Rusya ve Ukrayna’nın Buğday Üretim ve İhracatı

Diğer yandan temel gıdaya erişim, özellikle ithalata bağımlı gelişmekte olan ülkeler açısından önemlidir. Birçok ithalatçı ülke bu süreçte gıdada Ukrayna ve Rusya’ya bağımlı hâle gelmiştir. Hâlihazırda Mısır, Tunus, Libya, Nijerya, Yemen, Katar, Bangladeş gibi Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Asya ülkeleri tahıl ihtiyacının büyük bölümünü Rusya ve Ukrayna’dan ithal etmektedir. Örneğin dünyanın en büyük buğday ithalatçısı olan Mısır, ithalatının %61’ini Rusya, %24’ünü Ukrayna’dan temin etmektedir. Lübnan, Tunus ve Yemen yaptıkları buğday ithalatının sırasıyla %68, %52 ve %49’unu bu iki ülkeden temin etmekte, yine ayçiçeğinde ise Mısır %10, Katar %82, Tunus %66, Lübnan %35 oranında ithalatta bu iki ülkeye bağımlıdır (Grafik 3).4

Grafik 3. Bazı Ülkelerin Buğday ve Ayçiçeği İthalatında Rusya ve Ukrayna’nın Payı

Bu nedenle Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna savaşının, bu ülkelerin küresel piyasalardaki payları nedeniyle önemli etkileri olacağı tahmin edilmiştir. Uluslararası kuruluşlar tarafından özellikle ithalata bağımlı bazı az gelişmiş ülkelerde açlık tehdidi altında bulunan nüfusun artmasının önemli risk olduğu da duyurulmuştur. Pandemi, iklim değişikliği gibi nedenlerle zaten var olan gıda fiyatlarındaki artış savaşın ilk günlerinde hızlanmış, mevcut riskleri de artırmıştır. Uluslararası Tahıl Konseyi verilerine göre dünya piyasalarında buğday fiyatı Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle birlikte yükselmiştir. Buğday fiyatında Ocak 2022 dönemine göre yıl içinde %40’a varan artışlar gerçekleşmiştir (Grafik 4 ).5

Grafik 4. Küresel Piyasalarda Buğday Fiyat Endeksi

Tahıl Koridoru Anlaşması’nın Etkileri

Küresel ihracatta ayçiçeğinde ihracat lideri, arpada üçüncü, mısırda dördüncü, buğdayda beşinci sırada yer alarak dünyanın en büyük tahıl ihracatçılarından biri olan Ukrayna, normal yıllarda her yıl küresel pazara yaklaşık 45 milyon ton tahıl tedarik etmektedir. Ancak 2022 Şubat sonlarında Rusya-Ukrayna Savaşı ile ürünler silolarda kalmış, Ukrayna limanlarından güvenli bir şekilde tahılı sevk etmek veya güvenli bir şekilde kara yolunu kullanmak mümkün olmamıştır. Bu durum dünya çapında temel gıda fiyatlarında ilave bir artışa neden olmuştur. Aynı zamanda gübre ve enerji fiyatlarını da etkilemiştir. BM, Türkiye, Rusya ve Ukrayna 22 Temmuz 2022’de İstanbul’da düzenlenen törenle “Karadeniz Tahıl Girişimi”ni imzalayarak Ukrayna’dan tahıl, diğer gıda maddeleri ve amonyak dâhil gübre ihracatının, üç önemli Ukrayna limanından (Çornomorsk, Odessa, Yujnıy/ Pivdennyi) güvenli bir deniz yolu koridoru yoluyla yeniden başlamasına imkân sağlamıştır.6 7 Anlaşmanın imzalandığı gün piyasalarda fiyatların gerilemesi olumlu bir işaret olarak kabul edilmiştir.

Anlaşmayı uygulamak için İstanbul’da Türkiye, Ukrayna, Rusya Federasyonu ve Birleşmiş Milletlerin üst düzey temsilcilerden oluşan Müşterek Koordinasyon Merkezi (MKM) kurulmuştur. Ukrayna limanlarından Ağustos 2022’de yola çıkan ilk gemiden itibaren başarıyla gemi seferleri devam etmiştir. Ekim sonunda ise Rusya tarafından askıya alınan anlaşma, Türkiye’nin girişimiyle kısa sürede tekrar başlamıştır.8

Anlaşmanın imzalanmasından sonra yaklaşık beş ay süreyle yaşanan gelişmeler ise şu şekildedir:

İlk geminin hareket ettiği 1 Ağustos’tan yıl sonuna (27 Aralık 2022) kadar Ukrayna limanlarından yaklaşık 15,5 milyon ton ürün sevk edilmiştir. Sevk edilen ürünler içinde en büyük payı %44 ile mısır, %29 ile buğday, %6 ile ayçiçeği almıştır (Grafik 5).9

Grafik 5. Tahıl Koridoru’ndan En Çok Sevk Edilen Ürünler ve Payları 

Tahıl Koridoru’ndan sevk edilen ürünlerin ulaştığı limanlardaki ülkelerin gelir gruplarına göre dağılımında ise en büyük payı yüksek gelirli ülkeler almıştır. Toplam sevkiyatın %44’ü İspanya, Hollanda, İtalya, Kore Cumhuriyeti, Romanya, Almanya, Fransa, Yunanistan, İrlanda ve İsrail gibi yüksek gelir grubundaki ülkelerin limanlarına yapılmıştır. İkinci en büyük payı %35 ile Türkiye, Çin ve Bulgaristan gibi üst-orta gelirli ülkeler almıştır. Türkiye 3 milyon tonu aşan sevkiyatıyla %50’den fazla oranla bu grup içinde en büyük payı almıştır. En düşük gelirli ülkelerin aldığı pay ise sadece %3 olmuştur. Alt-orta gelir grubunda bulunan ülkeler ise %18 pay almıştır (Grafik 6).

Grafik 6. Tahıl Koridoru’nda Ürünlerin Sevk Edildiği Ülkelerin Gelir Gruplarına Göre Dağılımı 

2022 içinde 15,5 milyon ton sevkiyatı yapılan ürünlerin sadece 530 bin tonu Afganistan, Etiyopya, Somali, Sudan ve Yemen’den oluşan en düşük gelirli ülkelerin limanlarına ulaşmıştır. Bu ülkelere sevk edilen ürünlerin tamamını buğday oluşturmuştur (Grafik 7).

Grafik 7. Tahıl Koridoru’nda En Düşük Gelir Grubundaki Ülkelerin Payları 

Alt-orta gelir grubunda yer alan ülkeler ise 3,2 milyon ton ürün almıştır. Bu grupta yer alan ülkelerden en fazla ürün sevk edilen ülkeler Mısır, Cibuti ve Bangladeş’tir. 

Orta ve düşük gelirli ülkelerin aldığı pay toplam içinde %21 olsa da BM tarafından yüksek ve üst-orta gelirli ülkelere sevk edilen ürünlerin bir bölümünün Dünya Gıda Programı (WFP) çerçevesindeki ürünler olduğu bildirilmektedir. BM tarafından kiralanan dört gemi, insani gıda yardımı olarak WFP çerçevesinde Afrika ülkeleri, Yemen ve Afganistan’daki insani yardımları desteklemek için satın alınan buğdayı taşımaktadır. Bunların bir bölümü de Türkiye limanlarına sevk edilen ürünlerdir. WFP tarafından kiralanan ilk gemi, Afrika’daki kuraklıkla mücadeleyi desteklemek için 30 Ağustos’ta Cibuti’ye demirlemiş, 37.500 ton buğday yüklü ikinci bir BM gemisi Türkiye’ye buğdayın öğütülerek un hâline gelmiş şekliyle ulaşmıştır. Söz konusu un daha sonra WFP’nin insani yardım desteği kapsamında Yemen’e gönderilmiştir. WFP tarafından kiralanan üçüncü ve dördüncü gemiler de insani yardım operasyonlarına buğday tedarik etmektedir.10

Diğer yandan Ukrayna’nın 2022 Ocak-Ağustos dönemi buğday ihracatı 4,1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Bu değer bir önceki yılın aynı aylarında (8,7 milyon ton) yapılan ihracatın yarısı kadardır.3

Ukrayna’da savaş nedeniyle 2023’te ekim alanlarının buğdayda %29, arpada %35, mısırda %14, ayçiçeğinde %35 oranda azaldığı tahmin edilmektedir. Bu daralmanın Ukrayna üretimlerini buğdayda %38, arpada %35, mısırda %8 ayçiçeğinde %43 oranında azaltacağı beklenmektedir.11 Tahıl koridorunun açık tutulması, hem 2022 ürünleri için hem de 2023’te hasat edilecek ürünlerin ihracatının sürdürülmesine hizmet edecektir.

Sonuç 

COVID-19 pandemisi, iklim değişikliği, bölgesel çatışmalar (Suriye krizi vb.), göçler ve son olarak da Şubat 2022’den itibaren süregelen Rusya-Ukrayna Savaşı, küresel gıda piyasalarında değişikliklere neden olmuştur. 

Türkiye’nin girişimleriyle imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması ile Ukrayna’dan deniz yoluyla güvenli sevkiyat yapılması ve sürdürülmesi sağlanmış, bu yolla ticaretin serbestleşmesinin önemli etkileri olmuştur.12

Bunlardan ilki gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde nüfusun yetersiz beslenme ve açlık riskini azaltması, gıda fiyatlarının artışı engellemesidir. Taşınan ürünler, özellikle buğday dünyadaki pek çok ülkenin temel gıda maddesidir. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde veya tüm ülkeler içinde düşük gelirli nüfus için ekmek ve diğer unlu mamuller günlük gıda tüketimi içinde en büyük payı alan ürün grubudur. Çünkü diğer gıda maddelerine göre fiyatı daha düşüktür ve yemek kültürünün vazgeçilmez parçasıdır. Tahıl Koridoru Anlaşması’nın gelişmekte ve az gelişmiş ülkelerde nüfusun gıda ihtiyacını karşılaması olarak tahmin edilen etkisi açısından değerlendirildiğinde bazı ülkelere göre bunun beş aylık sürede karşılandığı söylenebilir. Tahıl koridoru açılmamış olsaydı Ukrayna’nın ihracattaki payı nedeniyle dünya genelinde tarım ürünleri arzı daralması, gıda fiyatlarının daha yükselmesine neden olabilecekti. Sadece buğday, arpa, mısır, ayçiçeği gibi bitkisel ürünler değil, et, süt, yumurta gibi hayvansal ürünlerin fiyatları da daha yüksek seyredecek, ithalata bağımlı ülkeler başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde ve düşük gelirli gruplarda yetersiz beslenme ve açlık riski artabilecekti. 

Tahıl Koridoru Anlaşması’nın ikinci etkisi yeni bir göç dalgası başta olmak üzere sosyal sorunları engellemesidir. Tahıl sevkiyatıyla birlikte Ukrayna çiftçilerinin gelir elde etmesi ve üretimi sürdürebilmeleri sağlanmıştır.  Tarımsal üretim, dünya genelinde küçük aile çiftliklerinde gerçekleştirilmektedir. Tek geçim kaynağı tarım olan çiftçiler, ürünleri satılmadığı durumda üretimden vazgeçebilir, bu da başta ekonomik sorunlar olmak üzere yeni bir göç dalgasının başlaması gibi pek çok sosyal soruna da neden olabilir. Bu tür sorunların yaşanmaması açısından da tahıl koridorunun önemi büyüktür.

Üçüncü etkisi ise dünya genelinde gelecek üretim dönemlerinde ihtiyaç duyulacak kimyasal gübrenin teminidir. Dünyada kimyasal gübre ihracatının %14’ü Rusya tarafından gerçekleştirilmektedir. Rusya dünyada azotlu gübre ihracatında birinci, potasyum ve fosforlu gübre ihracatında ise ikinci sıradadır. Son yıllarda artış eğilimindeki gübre fiyatları, eğer Rusya’dan sevkiyat yapılamazsa daha da yükselecektir.   Küresel gübre pazarındaki bozulma, bitkisel ürünlerin verimi ve çiftçi geliri üzerinde büyük etkilere neden olacaktır. Bu nedenle Tahıl Koridoru’nun Rusya’dan gübrenin taşınmasına da hizmet etmesi önemlidir. İhtiyaç duyulan gübrenin temini, normal şartlarda elde edilen verimin sağlanması, maliyetin yükselmemesi dolasıyla gıda fiyatlarının yükselmemesini sağlayacaktır.


1. FAO. (2021). The State of Food Security and Nutrition in the World https://www. fao.org/publications/sofi/2021/en/
Atıf 

2. Giray, H. (2022). Bir buğday boyu yol gidemeyiş öyküsü: Tahıl Koridoru. Tarla Sera s.84-89.
Atıf 

3. FAO. (2022). Food and agriculture data https://www.fao.org/faostat/en/#home
Atıf 

4. UNCOMTRADE. (2022). Welcome to the new and enhanced Comtrade https:// comtrade.un.org/
Atıf 

5. IGC. (2022). Export Prices https://www.igc.int/en/markets/marketinfo-prices.aspx
Atıf 

6. UN. (2022). Black sea grain initiative https://www.un.org/en/black-sea-grain-initiative
Atıf 

7. EU. (2022). Infographic – How the Russian invasion of Ukraine has further aggravated the global food crisis https://www.consilium.europa.eu/en/infographics/ how-the-russian-invasion-of-ukraine-has-further-aggravated-the-global-food-crisis/
Atıf 

8. Dellal, İ. (2022). Tahıl Koridoru Anlaşması’nın 3 önemli etkisi https://www. aa.com.tr/tr/analiz/tahil-koridoru-anlasmasinin-3-onemli-etkisi/2753756
Atıf 

9. UN. (2022). Vessel Movements https://www.un.org/en/black-sea-grain-initiative/vessel-movements
Atıf 

10. UN. (2022). Karadeniz Tahıl Girişimi: Nedir ve neden dünya için önemlidir? https://turkiye.un.org/tr/201845-karadeniz-tahil-girisimi-nedir-ve-neden-dunya-icin-onemlidir
Atıf 

11. USDA. (2022). Foreign Agricultural Service. https://www.fas.usda.gov/
Atıf 

12. Dellal, İ. (2022). Tahıl koridoru anlaşmasının 3 önemli etkisi https://www.aa.com. tr/tr/analiz/tahil-koridoru-anlasmasinin-3-onemli-etkisi/2681015
Atıf 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezleri kullanmaktayız.    Daha Fazla Bilgi