Afetler, Göç ve Halk Sağlığı

Özge Yavuz Sarı
Dr., Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Afet Tıbbı Uygulama ve Araştırma Merkezi
Kerim Hakan Altıntaş
Prof. Dr., Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Afet Tıbbı Uygulama ve Araştırma Merkezi

Afetler ve Halk Sağlığı

Dünyada doğa ve insan kaynaklı afetler her geçen yıl artmaktadır. Dünya Afet Raporuna göre en büyük artış iklim ve hava olaylarına bağlı (sel, aşırı hava olayları, kasırga vb.) afetlerde meydana gelirken bunu jeofizik ve biyolojik nedenlere bağlı afetler izlemektedir.1 Türkiye’de de 2021’de meydana gelen afetlerde benzer bir dağılımın olduğu görülmektedir. Yılın ilk aylarında özellikle İstanbul ve çevresinde etkili olan fırtına ve yağış olaylarını yaza doğru Artvin, Düzce ve Rize çevresinde meydana gelen aşırı yağışlar izlemiştir.2 Temmuz sonlarında Manavgat bölgesinde başlayan orman yangınını Adana, Marmaris, Mersin ve Osmaniye orman yangınları izlemiş; 28 Temmuz-12 Ağustos 2021’de Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde bulunan 54 ilde 299 orman yangını meydana gelmiştir.2 3 Ülke tarihinin en büyük orman yangınlarının yaşandığı 2021’de 160 bin hektar alanın bu yangınlardan etkilendiği tahmin edilmektedir.4 Orman yangınlarının hemen ardından Ağustos’ta bu kez Bartın, Kastamonu ve Sinop’ta görülen aşırı yağışlar ve bunu izleyen su baskını, heyelan ve sel felaketi çok sayıda can ve mal kaybına yol açmıştır. Yılın son aylarına gelinirken olumsuz hava koşulları ve şiddetli rüzgâr Marmara Bölgesi başta olmak üzere tüm yurtta etkili olmuştur. Deprem istatistiklerine bakıldığında 2021’de Bingöl, Düzce, Elazığ, Erzurum, Konya, Kütahya, Malatya ve Van’da orta şiddette (5.0-5.9) depremlerin meydana geldiği görülmektedir.2 5

Yaşanan afetlerin etkilerini yalnızca yaşamlarını kaybeden yahut yaralanan kişilere, yıkılan veya hasar gören yapılara ilişkin rakamlara bakarak değerlendirmek eksik bir yaklaşım olacaktır. Zira afetler, toplumu ve halk sağlığı hizmetlerini doğrudan ve dolaylı olarak pek çok yönden olumsuz etkilemektedir. Temiz suya erişim, beslenme, barınma olanaklarının kaybı, salgın hastalıklar, kimyasal kirlilik, atıkların kontrolünün sağlanamaması; su, elektrik, kanalizasyon, ulaşım ve haberleşme altyapısının hasarı görmesi; sağlık hizmetleri başta olmak üzere hizmet altyapısının zarar görmesi gibi pek çok sorunla karşı karşıya kalınabilmekte; bireylerin fiziksel, ruhsal ve sosyal sağlığı bozulmaktadır.6 7 Bu sorunlar meydana gelen çoğu afette görülebilmekle birlikte her afet kendi dinamikleri özelinde farklı sorunlara yol açabilmektedir. Ülkemizde 2021’de etkili olan sel felaketlerinin bu sorunların tümüne neden olma potansiyeli bulunmaktayken orman yangınları bunlara ek olarak havada PM10 ve PM2.5 kirleticilerin miktarında artış, yanan ürünlere bağlı hava, toprak ve yer altı su kaynaklarının kirliliği, yanıklar ve sıcak çarpmaları gibi sorunlara da neden olabilmektedir.6 8 Akut dönemde yaşanan bu sorunları doğal yaşamın ve ekosistemlerin tahribatına; tarihî, kültürel ve toplumsal mirasın kaybına; üretim kaynaklarının yok olmasına bağlı daha derin ve telafisi çok daha zor sorunlar izlemektedir.

Afetlerin tehlike ve incinebilirliklerin bir araya gelmesiyle oluştuğu düşünüldüğünde afetlerin toplum üzerindeki etkileri; afet öncesi dönemdeki mevcut durum, hazırlık ve risk azaltma çalışmalarıyla doğrudan ilişkilidir.9 Bu kapsam küresel düzeyden bireysel düzeye kadar geniş ölçekli ve eş zamanlı pek çok çalışmayı gerekmektedir. Birleşmiş Milletlere üye ülkeler tarafından 2030’a kadar ulaşılması hedeflenen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içinde ele alınan başlıklar, afetlere dirençli toplumlar inşa etmek ve afetlerin neden olduğu kayıpların önüne geçmek amacıyla yapılması gerekenleri afetlerle doğrudan veya dolaylı olarak ilişkili 17 başlık altında ele almaktadır. Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ve İklim Değişikliği ve Buna Bağlı Afetlere Yönelik Yol Haritası gibi ulusal düzeyde pek çok çalışmayla desteklenen bu hedeflerle afet riskini azaltmak, afetlere bağlı yaşanan can kayıplarıyla ekonomik kayıpların GSYH içerisindeki oranını azaltmak, afetlere uyum kapasitesini arttıracak dayanıklı tarım uygulamalarını geliştirmek, afetlere dayanıklılığı önceleyen kent ve yerleşim yeri planları oluşturmak, dezavantajlı gruplara yönelik afetlere dirençliliği arttırma çalışmalarını ve iklim değişikliğine yönelik müdahaleleri güçlendirmek amaçlanmaktadır.10 Afet riskini azaltmak ve dirençliliği arttırmak tüm politikalarda ve kurumsal hedeflerde bu konunun öncelemesi ve toplum katılımının sağlanabilmesiyle mümkün olacaktır.

Göçler ve Halk Sağlığı

Pandeminin etkisinde geçen 2021, tüm dünyada göçlerin artma eğilimini sürdürdüğü bir yıl olmuştur. Savaşlar, kriz ve çatışmalar (Sudan, Suriye, Yemen), ciddi ekonomik ve politik belirsizlikler (Afganistan, Venezuela), iklim ve hava olaylarıyla ilişkili afetler (Çin, Filipinler, Hindistan) milyonlarca insanın bulundukları yaşam alanlarını terk etmelerine neden olmuştur. Yılın son ayında yayımlanan Dünya Göç Raporu (2022) verilerine göre pandemi nedeniyle ülke içinde ve ülkeler arası sınırlardaki hareketliliği önlemeye yönelik 108.000 kısıtlama uygulanmasına rağmen göçlerde artış yaşanmış, uluslararası göçmenlerin sayısı bir yıl içinde 272 milyondan 281 milyona yükselmiştir. Yerinden olan 89,4 milyon kişinin 26,4 milyonunu mülteciler, 4,1 milyonunu sığınmacılar oluştururken ülkesi içinde yer değiştirenlerin sayısı 55 milyona ulaşmıştır. Ülkesi içinde yer değiştirenlerin büyük çoğunluğu yine çatışma ve şiddet olayları nedeniyle evlerini terk ederken yedi milyon kişi afetlere bağlı olarak yer değiştirmiştir. Yaşanan orman yangınları Fransa, İspanya ve Yunanistan’da 23.000 kişinin yerinden olmasına yol açmıştır.11

Türkiye, Suriye’de devam eden belirsizliğin onuncu yılında dünyada en fazla mülteci barındıran ülke konumundadır. Ülkeler arasındaki göç koridorları içinde en büyük ikinci koridor (ABD-Meksika’dan sonra) Türkiye ve Suriye arasındadır.11 Aralık 2021 itibarıyla 3.735.701 Suriye vatandaşı, geçici koruma statüsü altında ülkemizde bulunmaktadır. Geçici barınma merkezlerinde 51.559 kişi bulunurken geriye kalan 3.6 milyon kişi Adana, Gaziantep, Hatay, İstanbul ve Şanlıurfa başta olmak üzere çoğunlukla büyük kentlere yerleşmektedir. Düzensiz göçmenlerin sayısı 2021 itibarıyla 154.766 tespit edilmiştir. Düzensiz göçmenlerin geldiği ülkelere bakıldığında sırasıyla Afganistan, Suriye, Pakistan, Somali, Özbekistan, Irak, Türkmenistan, Bangladeş, İran ve Filistin’den göç alındığı görülmektedir.12

Göçler, birey ve toplum sağlığı üzerindeki etkileriyle halk sağlığı çalışmalarının yoğunlaştığı bir alan durumundadır. Göç eden topluluklar çoğunlukla uzun süren krizler nedeniyle sağlık alt yapısının bozulduğu ve aşılama gibi koruyucu sağlık hizmetlerinin kesintiye uğradığı bir bölgeden gelmekte, yolculuk sırasında kalabalık ve kötü sanitasyon koşullarına maruz kalmakta, geldikleri yeni ülkede sağlık hizmetlerine erişimde sorunlar yaşamaktadır. Temel hizmetlere ve mevcut kronik hastalıkların takibi ve tedavisi için gerekli olanaklara erişememe, yaşam şekli değişimleri ve kötü beslenme gibi pek çok neden sağlık göstergelerinin kötüleşmesiyle sonuçlanmaktadır. Yaşanan travmalara ve yeni bölgeye uyum sürecine bağlı ruhsal sorunlar, daha az güvenceli işlerde çalışma, kaza ve yaralanmalarla sık karşılaşma, sağlıksız barınma ve çalışma koşulları gibi sorunlar göçmenlerin sağlık düzeylerinin kötüleşmesine neden olan etkenler arasındadır. Göç öncesi, sırası ve sonrası dönemde yaşanan tüm bu sorunlar, göçmenleri geldikleri yeni ülkede sağlık sorunlarına karşı savunmasız bir duruma getirmektedir.13 Sağlık hakkı ve evrensel sağlık kapsayıcılığı ilkeleri uyarınca göçmenlerin ülkelerde bulunduğu statüye bakılmaksızın temel sağlık hizmetlerine erişiminin sağlanması, hem göçmenler hem toplum genelinin sağlığının korunması ve geliştirilmesi için önemlidir.

Türkiye’de bulunan göçmenlere ilişkin son bir yıl içinde yayımlanan çalışmalara bakıldığında ruh sağlığı sorunları, doğum öncesi bakımla diğer üreme sağlığı hizmetleri ve anne çocuk sağlığı konularının öne çıktığı görülmektedir. Yapılan bir çalışmada Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler’de depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğunun yaygın olduğu ve yerinden olma sonrası yaşam koşullarıyla bu sorunların ilişkili olduğu sonucuna varılmıştır.14 Suriyeli kadınların yetersiz doğum öncesi bakım, ergen gebelik ve olumsuz gebelik sonuçları açısından risk altında olduğu, erken doğum ve prematüritenin yeni doğanlarda sık görüldüğü ifade edilmiştir.15 16 Pandeminin etkisini sürdürdüğü 2021’de göçmenlerin pandemi sürecinde karşılaştığı sorunlara ilişkin çalışmalar da yayımlanmıştır. Yapılan bir çalışmada COVID-19 döneminde alınan tedbirlere bağlı ekonomik kayıpların orantısız bir şekilde Geçici Koruma Altındaki Suriyelileri daha fazla etkilediği gösterilmiştir.17 Göçmenlerin aşıya erişimi ve bu konudaki mevcut duruma ilişkin Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu ve Türk Kızılay tarafından yakın zamanda yayımlanan bir çalışmada, 15 ilde 16 toplum merkezinin herhangi birinden hizmet alan 624 göçmenin %72,1’inin en az bir COVID-19 aşısı olduğu tespit edilmiştir. Aşı olan kişilerin %68,2’si (307 kişi, toplam katılımcıların %49,2’si) iki doz, %1,3’ü üç doz aşı olduklarını belirtmiştir. Hastaneler, aile sağlığı merkezleri ve göçmen sağlığı merkezlerinin aşı uygulaması yapılan ilk üç yer olduğu görülmüştür.18

Göçlerin neden olduğu sağlık sorunlarıyla mücadelede ilk adım göçlerin nedenlerine yönelik yapılacak müdahaleler ve zorunlu göçlerin önlenmesi olacaktır. Göçlerin ilgili tüm taraflarca iş birliği içinde insan onuruna yakışır şekilde yönetilmesi önemlidir. Cenevre Sözleşmesi, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları gibi pek çok uluslararası metin bu anlamda risk faktörlerini ortadan kaldırmak ve göçlerle ilgili hukuki süreçleri düzenlemek yönünden önemli adımlar olmuştur. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içinde yer alan “Hedef 3.8. Evrensel Sağlık Kapsayıcılığı İlkeleri” doğrultusunda kişilerin bulundukları yasal statüye bakılmaksızın kaliteli temel sağlık hizmetlerine, temel ilaç ve aşılara erişimin sağlanması gerekliliğine vurgu yapmaktadır.19 Türkiye’nin de aralarında olduğu ve Birleşmiş Milletlere üye diğer ülkelerle birlikte kabul edilen Güvenli, Sistemli ve Düzenli Göç için Küresel Mutabakat Metninde yine yasal statülerine bakılmaksızın tüm göçmenlerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması, ayrımcılığın ortadan kaldırılması, göçmenler için adil istihdam olanaklarının sağlanması, göçmen kaçakçılığının önüne geçilmesi, göçmenlerin bulundukları yeni ülkede temel hizmetlere erişmesi ve topluma uyumlarının güçlendirilmesine yönelik çalışmaların arttırılması yönünde hedefler benimsenmiştir.20 Göçlerin temel aldığı iklim değişikliğine bağlı sorunlar, afetler, ekonomik, sosyal, politik belirsizlikler, kriz ve çatışmaların önlenmesine yönelik müdahalelerin öncelemesinin gerektiği unutulmadan, göçlere ilişkin tüm sürecin küresel iş birliği içerisinde yönetilmesi, göçlere bağlı olumsuz sağlık etkilerin ve sosyal sonuçların önlenmesi gereken temel yaklaşımlar olacaktır.


1. IFRC. (2020). Dünya afet raporu. https://kizilayakademi.org.tr/wp-content/uploads/2021/11/dunyaAfetRaporu_TR_web.pdf
Atıf 

2. AFAD. (2021 18 Aralık). https://www.afad.gov.tr
Atıf 

3. OGM. (2021 13 Ağustos). Tüm orman yangınları kontrol altında. https://www.ogm.gov.tr/tr/haberler/tum-orman-yanginlari-kontrol-altinda
Atıf 

4. İTU. (2021 12 Ağustos). İTÜ-UHUZAM orman yangınlarının bıraktığı hasarı uydudan tespit etti. https://web.cscrs.itu.edu.tr/itu-uhuzam-orman-yanginlarinin-biraktigi-hasari-uydudan-tespit-etti/
Atıf 

5. Boğaziçi Üniversitesitesi. (2021 18 Aralık). Boğaziçi üniversitesi kandilli rasathanesi ve deprem araştırma enstitüsü bölgesel deprem-tsunami izleme ve değerlendirme merkezi. http://udim.koeri.boun.edu.tr/zeqmap/hgmmap.asp.
Atıf 

6. Güler, Ç. (2012). Su baskınlarında alınacak toplumsal ve bireysel önlemler. G. Çağatay Çevre Sağlığı, Çevre ve Ekoloji Bağlantılarıyla (c:2, ss:1311-1326) içinde. Yazıt Yayıncılık
Atıf 

7. Shoaf, Kimberley & Rottman, S.J. (2000). Public health impact of disasters. Australian Journal of Emergency Management. 15. 58-63
Atıf 

8. Finlay, S. E., Moffat, A., Gazzard, R., Baker, D., & Murray, V. (2012). Health impacts of wildfires. PLOS Currents Disaster, 4 https://doi.org/10.1371/4f959951cce2c
Atıf 

9. Altıntaş, H. (2012). Afetler ve Afet Tıbbı. C. Güler & L. Akın (Eds.), Halk sağlığı temel bilgiler (c: 2, ss: 1107:1111) içinde. Hacettepe Üniversitesi Yayınları
Atıf 

10. T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (2019). Sürdürülebilir kalkınma amaçları değerlendirme Raporu. T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı
Atıf 

11. McAuliffe, M. and A. Triandafyllidou (2021). World migration report 2022. International Organization for Migration
Atıf 

12. Göç İdaresi Başkanlığı. (2021 18 Aralık). Düzensiz göç. https://www.goc.gov.tr/duzensiz-goc-istatistikler
Atıf 

13. WHO. (2018) Report on the health of refugees and migrants in the WHO European Region. World Health organisation
Atıf 

14. Acarturk, C., McGrath, M., Roberts, B. (2021). Prevalence and predictors of common mental disorders among Syrian refugees in Istanbul, Turkey: a cross-sectional study. Social Psychiatry and Psychiatric Epidemiology 56, 475–484, https://doi.org/10.1007/s00127-020-01941-6
Atıf 

15. Silahli, N., Baris H. E., Qutranji, L., Ozek, E., Boran, P. (2021) The differences in perinatal outcomes between refugee and resident mother–infant dyads: A retrospective study in Turkey between 2013 and 2018, Health Care for Women International, 1-14, https://doi.org/10.1080/07399332.2021.1954648
Atıf 

16. Vural T., Gölbaşı C., Bayraktar B., Gölbaşı H., Yıldırım A. (2021). Are Syrian refugees at high risk for adverse pregnancy outcomes? A comparison study in a tertiary center in Turkey. The Journal of Obstetrics and Gynaecology Research. 2021 Apr; 47(4),1353-1361. https://doi.org/10.1111/jog.14673
Atıf 

17. Elçi, E., Kirisçioglu, E. & Üstübici, A. (2021). How COVID‐19 financially hit urban refugees: evidence from mixed‐method research with citizens and Syrian refugees in Turkey. Disasters, 45, S240-S263.  https://doi.org/10.1111/disa.12498
Atıf 

18. Türk Kızılay. (2021 20 Aralık). Türkiye’deki göçmenlerin aşılanma durumu: III. anket sonuçları https://reliefweb.int/sites/reliefweb.int/files/resources/3.%20A%C5%9F%C4%B1lama%20Anket%20Sonu%C3%A7lar%C4%B1-d%C3%BCzeltme.pdf
Atıf 

19. T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (2019). Sürdürülebilir kalkınma amaçları değerlendirme Raporu. T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı
Atıf 

20. Göç İdaresi Başkanlığı. (2018 12 Aralık). Küresel göç mutabakatı hakkında basın açıklaması https://www.goc.gov.tr/kuresel-goc-mutabakati-hakkinda-basin-aciklamasi
Atıf 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezleri kullanmaktayız.    Daha Fazla Bilgi